Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, dün konuştu. Hemen her sanık gibi o da suçsuz olduğunu iddia etti. Ceza mahkemesinde hükmü verecek hakimler iki iddia arasındadır. Biri iddia makamının tanzim ettiği iddianame. Diğeri savunma tarafının müdafaası. Bunlara girmeden şu hususlara temas etmek lazım. Birincisi Ergenekon'un asrın dâvâsı olup olmadığı meselesidir. Yassıada mı, Ergenekon mu asrın dâvâsıdır? Bunu zaman gösterecek. İkincisi, yargılamaya müdahale edilemeyeceği prensibinin her dâvâ için geçerli olduğu hususu. Veli Küçük veya bir başkası suçlu olabilir. Suçsuz da olabilir. Bunu şu ân hakimler bile bilmiyor. Şüpheden sanık faydalanır kaidesi evrensel bir kuraldır. Buna rağmen atılan manşetler, yazılan yazılarla sanıklar adeta linç edilmekte. Mahkemenin rahat bırakılması lazım. Şayet asrın davası ise veya en azından asrın davasından sonraki dava ise lekesiz, gölgesiz bir karar çıkmalı. Şeriatın kestiği parmak hakikaten acımamalı. Bu da sadece savcı, avukat hakimin görevi değil. Kamuoyu oluşturan medya da mükellefiyet altında. Eğer böyle olmazsa 25 sene sonra bu defa da Ergenekon davası mahkumları için iadeyi itibar kanunu çıkartılabilir. Soğukkanlılık, objektiflik, kılı kırk yarma şart. Yapılan işin adı adalet dağıtmaktır. Veli Küçük'ün konuştuklarına gelince. 4 saatlik konuşmada en çarpıcı sözleri iki cümledir. -Devlet bana komplo kurdu. -Polis darbe yaptı. Devletin bana komplo kuracağını hiçbir zaman düşünmemiştim derken, devlet beni sattı demek istemekte. Polisin darbe yapması ise evden alınma şekliyle mi alakalı başka bir şeyi mi kasdediyor anlaşılmamakta. PKK'lılara yapılan uygulamayı gördüm, evimin karşısına pusu kuruldu vs. diyor. Bunlar savunma mı, gündem saptırma mı? Birçok faili meçhul cinayet ve bombalamadan sorumlu tutulduğu iddianameye yüklenmekte. Bu iddianamenin Türk milletiyle İslamiyet'e karşı olduğu ileri sürülmekte. İslamiyet muhalifliği neden buraya dahil edildi anlamak zor. Bu değirmen, daha çok su kaldırır. Veli Küçük'ün ne dediğini, ne demek istediğini ve belki daha neler diyeceğini Tuncay Güney, ânında Kanada'dan açıklar. İlginçtir. Mehmet Ali Ağca gündemden düştü, Tuncay Güney ortaya çıktı. Bir kara kutu gibi her şey onda. Ağca Mesih'im demişti. Güney haham olduğunu söylüyor. Hiç sanmıyoruz. Bir şaşırtmaca. Cezalar cemiyetin istikbalini kurtarmak için verilir. Binlerce sayfalık iddianame. Birçok sanık. Birçok suç. Kocaman bir dâvâ. Bu dâvâ çok şümullü tutuldu. İçinden en temiz şekilde çıkılmasını temenni ederiz. Fakat daha büyüklerden, bir numaralardan söz ediliyor. Onlar bulunabilecek mi, konuşturulacak mı? Veli Küçük, kendini satanları pazarlayacak mı? Dâvâ yoksa yeni mi başlıyor? Galiba öyle. Onun için medyaya uzman muhabirler lazım.