Korkanlar var

Bir kere peşinen şunu belirtelim, biz toplumu, laik, olan olmayan veya bir başka şekilde tasnif etmeyi sevmiyor, doğru da bulmuyoruz. Kategorik adresleşmelerden çok çekmiş bir nesiliz. Bizden evvel halkçı-demirkırat, bizim devrimizde solcu-sağcı ayrımları vardı. Birincisi idamlarla noktalandı, ikincisi 5 bin gencin ölümüyle. '70-80 arasında verdiğimiz kayıp, Kurtuluş Savaşındaki şehit sayısından az değildir. Fakat buna rağmen... Sevmediğimiz halde. Bil'mecburiye "laikçiler" diyeceğiz. Laikle laikçi farklı. Laikçi, laikçiliği bir ideoloji haline getirerek ondan düşmanlık üretme görüşü. Kürtle Kürtçü gibi laikle laikçi de farklı. Biri kendi halinde sade vatandaşken diğeri marjinal. Şu son baş örtüsü meselesi dolayısıyla laikçilerin bir tarafını keşfettik. Marjinallikten olsa gerek müthiş bir korku içindeler. Yapılan nedir? Mağdur bir kitleye eşitlik hakkı tanımak. Onları kıyafetlerine bakmadan üniversiteye kabul etmek. Hepsi bu kadar. Ama buna rağmen çıkartılan şu gürültüye bakın. İhtimaller alınıyor, köpürtüle köpürtüle çoğaltıldıktan sonra hakikatmiş gibi paniğe kapılınıyor. Ya mahalle baskısı olursa. Ya sınıfta öğrenci öğretmenimin başı neden açık derse, ya peçe takan da çıkarsa, ya dört evlilik yapılırsa, ya içkiye müdahale edilirse vs. vs. vs. Bu ihtimaller yüzünden sinir krizi geçirenler mi dersiniz, Türkiye'yi terk etmeye kalkışanlar mı, bayrağı eline alıp meydanlarda Türkiye laiktir laik kalacak diye ter ter tepinenler mi? Biz önce bu söz ve davranışları normal tepkiler gibi gördük. Fakat daha sonra dikkat ettik ki ortada bir anormallik var. Bir grup insan dehşetli bir korku yaşamakta. Korku biraz da niyetten gelir. Niyeti bozuk korkar. Bir hata düzeltiliyorsa, vatandaşlar arası eşitlik temin ediliyorsa korkmak niye? Demek ki muhafazakâr kitle kahramanmış. 40 yıl yaşamadıkları, çekmedikleri kalmadı. Buna rağmen ne devlete küstüler, ne milletle ters düştüler. Ne ülkeyi terk etme gülünçlükleri yaşadılar. Çok korkulmakta. Rol yapan yok. Bayağı tedirginlik yaşanıyor. Hatta kendilerini azınlık olarak görenler bile var. Şüphesiz ki bu kadarı fazla. Bu ülkenin vatandaşı, kendini nasıl azınlık sayar? Olsa olsa şundan dolayı. Oldum olası zaten yerli olamayan, yerli kalmayan, yerliliği gerilik, aşağılık ve çağ dışılık sayanlar, bu defa etraki bî idrakten kaçıyorlar/idraksiz Türklerden. Tanzimat münevveri, Anadolu'dan gelenlere etraki bî idrak demekteydi. Cumhuriyet aydını da varoşlu diyor. Buna rağmen... Mağdur çoğunluk, baskıcı azınlığı hoş görmeli. Bir berzahtan/süreçten geçiyoruz. Kanı kanla yumazlar. Ürkenlere, korkanlara merhametle yaklaşmalı. Hiçbir üniversite hocası veya başkası kimseden saygısızlık görmemeli. Terbiyeli bir duruş. Asil bir sabır. Bin cezanın yapmadığı kadar tesir eder.