1 Mayıs, dünyada şenliklerle kutlanırken Türkiye'de yine kavga sebebi ve hayatı engelleyici bir unsurdu. Türk-İş'in varlığı hissedilmedi ama Hak-İş, bayramı bir işçi kenti olan Karabük'te karşıladı. Memur-Sen, Çanakkale'yi tercih etti. Bazıları ise her zamanki gibi öfke, kin ve husumet ürettiler.
Disk, Kazlıçeşme yerine inşaat alanı halindeki Taksim için inatlaşmayı seçti. Karabük'te, Çanakkale'de toplanan işçiler, emek ve dayanışmayı güle oynaya idrak ederken Disk, İstanbul'a bir kere daha azap yaşattı. Bu arada "İstanbul'da sıkıyönetim" diye mübalağa edenler oldu, "devlet yolları kesti" şeklinde manşet atarak devlete -ima yolu ile- "eşkıya" diyenler çıktı.
Marjinal alışkanlıklardan kurtulamayan Disk'in arkasında CHP'li yöneticiler var. O yöneticiler, Devrimci İşçi Sendikaları'na rejisörlük yapmaktalar. Adı geçen sendika, CHP işçi kolları gibi. Disk ve CHP yakın plana alındığında Taksim'in bahane olduğu görülmektedir.
Bu Disk, bir zamanlar marksist-leninist devrimin sevdalısıydı. Bu ideolojinin hayat bulduğu rejimler dünyada çöktü. O halde şimdi neyin devrimciliğini yapmaktalar? Bugün eski alışkanlıkla "devirim" diyeceğine "değişim" diyebilseydi şu gerginlikler yaşanmazdı. Bu sendikanın inatlaşmasının dayanağı 1977 yılında Kazancı yokuşundaki ölümlerdir. O zavallılar, sendika ağaları yüzünden hayatlarından oldular. Ergenekon ve yabancı ajanlar, devrin iktidarını devirmek için bu kanlı oyunu sahnelemişlerdi. Disk'in bugün yaptığı da bir işçi şenliği değil, bu görüntü altında politik bir mücadeledir. CHP'nin yanında yer alarak iktidar köşeye sıkıştırılmak istenmekte.
Taksim için izin verilse ne olurdu?
Elimizde veriler yok, kimsenin elinde yok. Ama devleti yönetenlerin elinde istihbarat vardır. Yine bir toplu katliam yaşanabilirdi. Türkiye, bir iç barışa giderken, 30 yıl sürmüş bir kavgadan kurtulmaya çalışırken, bir oyuna getirilebilirdi.
Eğer, Taksim için izin verilse ve orada yine ölümler yaşansaydı, şimdi izin vermediği için hükumete ağır sözler edenler, bu defa dönüp "inşaat sahası haline gelmiş bir yerde kutlama yapılmasına izin vererek ölümlere yol açan bu iktidar katildir!!!" diyeceklerdi.
Dün Türkiye'nin, bilhassa İstanbul'un imajıyla oynanmıştır. İstanul'lu '70'lerin korku filmini bir kere daha gördü. Vapurlar, metrolar çalışamadı, insanlar işe gidemedi, turistler şaşkınlıklar yaşadı.
İşçi, kullanıldığının, politik ihtiraslara basamak yapıldığının farkında olmalıdır.
İşçi, sol yumruğuyla havayı döveceğine, alınterine sahip çıkmalıdır.
İşçi, değişimi görebilmelidir.