Kulağa kar suyu kaçması

A -
A +

Hayır hayır, bu düşünceler güzel değil. Anormal dönemlerden çok çektik. Başımıza gelenler kendi kendimizle kavgamızdan. Ne Çankaya için ısrarlı olmak iyi. Ne Çankaya yolunu kesmek için alttan alta tertipler planlamak. 10 Yılda bir darbe ve ekonomik krizler paralel gitti. Darbeleri fark ettik, ekonomik krizleri göremedik. İstikrarı ortalama olarak 25 senede bir yakalıyoruz. Bir asrın üç çeyreği neredeyse boşa gitmekte. O sözü gelin bir kere daha hatırlayalım. -Varlık seviştirir, yokluk dövüştürür. Hep yokluktan yoksulluktan birbirimizi kırdık. Her kavga, her olağanüstü süreç sonu hüsranla bitti. Menderes-İnönü, Demirel-Ecevit, Demirel-Özal, Çiller-Yılmaz çekişmeleri arkada hangi hayırlı verimleri bıraktı. Demokrasi rafa kalkınca her defasında istikrar bozuldu. Dünyada itibarımız beş paralık oldu. Herkesin bildiğini tekrara gerek yok. Yapılması gereken basit. Vatandaşın iradesine saygı duyulacak. Her Türk hükümeti neticede bu ülke için çalışmakta. Az çalışır, çok çalışır, şu kadar veya bu kadar başarılı olur. Her ne olursa olsun ülkenin meşru hükümetidir. Kimse kendini bir başkasından daha vatanperver görmesin. İmtiyazlı hiç görmesin. Kimsenin kanı kimseden daha kırmızı değil. Bu istikrar, bu kalkınma seyri, dünyadaki bu itibar kolay elde edilmedi. 5 sene önceki krizli günleri hiç unutmayalım. Dış politikamız, Irak, Kuzey Irak, Kıbrıs, iç politikada karpuz kabuğu yapılmamalı. Korkulu baharlar bekleyerek sonunda her şeyi berbat etmeyelim. Kokulu baharlar, korkulu günler olmasın. Yeni bir seneye giriyoruz. TBMM İlk defa beşinci hizmet ve yasama yılını idrak etmekte. Bu az şey değil. O halde bu meclis konsensüsle, mutabakatla, anlaşarak Cumhurbaşkanını seçmeli. Medeniyetler arası ittifak arayışlarında olup da partiler arası, kurumlar arası diyalog neden olmasın? Birileri ayda birileri marsta değil. Devlet, kurumlarının hemahenk/ahenkli, uyumlu çalışmasıyla güçlenir. Kimse devlet benim demesin. Herkes herkese muhtaç. Sertlik ziyan. Bahara dönük kulaklara kaçan kar suları ürpertici. İşittiklerimiz komplo teorisi olsun isteriz. Demokrasi tahammül rejimidir. Bu ülkenin her fikir ve hayat tarzındaki insanı yine bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Kim nasıl ve hangi tavrıyla Çankaya'ya çıkarsa çıksın. Kimse ürkmesin, korkmasın ne devlet düşer, ne Cumhuriyet zedelenir, ne laiklik bir şey kaybeder, ne de Atatürk için akılsızlıklar sergilenir. Demiştik, tekrarlayalım, 2007'yi mahvetmeyelim, bir kere daha beşinci ayın beşinci günü saat beş romantizmi yaşanmasın. Bazı romantizm maceraları kanla bitmekte. O yol otoban gibi, istesen de dönemezsin. Daha evvel yaşandı da ne oldu? Hangi olağanüstü dönem ardında şan ve şeref bıraktı. Arkada yalnızca pişmanlıklar ve kayıp zamanlar kaldı. Belki önce muhalefet sonra iktidar... Sivil, asker, medya ve sivil toplum kuruluşları hep birlikte bu günlere sahip çıkılmalı. Demokratik düzen, kurumlar zedelenmemeli. Kışkırtmalar azacaktır. Herkes uyanık olmalı. Herkes, hepimiz aynı gemideyiz. Aklı selim, soğukkanlılık böylesi günler için.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.