Terörle Mücadele Koordinatörü Edip Başer, icap ederse Kuzey Iraklı Kürt liderlerle görüşebileceğini açıklıyor. Ama bundan dolayı eleştiri alabileceğini, kararı tek başına veremeyeceğini de sözlerine ekliyor. Demek ki "terörü bitirmekle mükellef bir müessesenin başındaki insan" diye tarifi mümkün üst düzey görevli, böyle bir diyaloga inanıyor olsa da cesaretini kıran tereddütleri var. Sayın Başer, hiç tereddüt etmemeli. Doğru neticeler, cesur hamlelerle kazanılır. Bu açıklama üzerine bazı gerçekleri dile getirmek lazım. "Kuzey Irak" denen artık, Irak bayrağının göndere çekilmesinin bile yasak olduğu "otonom" bir devlet. Halihazır şartlarda Kürdistan'ın fiili lideri Mesut Barzani. Zaman zaman Türkiye'yi rahatsız eden çıkışları oluyorsa da bu sözleri fazla büyütmemek lazım. Cevap vermeyi bile istisnalar dışında fazladan sayarız. Kuzey Irak'ta liderler Mesut Barzani ve Celal Talabani'den ibaret değil. Başkaları da var, kendini hâlâ Osmanlı sayan gruplar ve onların liderleri mevcut. Bu isimleri desteklemek, ön plana çıkartmak gerekli. Bu bir realite. Diğer hakikatse şu, bizim Türkiye olarak meselemiz, Kuzey Irak Kürdü ile veya Irak Kürdü ve dünyadaki diğer Kürtlerle değil. Bunu iyi anlatmak lazım. Onlar bizim din kardeşimiz, akrabamız, aynı kültürü paylaştığımız, asırlarca birlikte yaşadığımız güzel insanlar. Bizim meselemiz vatanımızı bölmek isteyen emperyalizm maşası sosyalist eşkıya ile. Eğer Irak veya Kuzey veya dünyanın diğer Kürtlerini itersek, bu anti Kürtçülük olur. Böyle vahim bir hata, bölücü terör örgütüne en büyük iyiliktir. Neden görüşmeyelim? İnsan kardeşiyle, komşusuyla oturup konuşmaz mı? Sürekli incitici, aşağılayıcı manşetler atar, iter, horlarsak, bundan sömürgecilerle onların bölge distribütörü yararlanacaktır. Otonom, muhtar veya müstakil Kürt devletinin Türkiye'ye yakın olması, yakın durması Türklerle Kürtlerin menfaatinedir. Onun için şu "vaktiyle biz kırmızı pasaport vermiştik" başa kakmasından da vaz geçerek gerçekçi politikalar takip etmeliyiz. Kuzey Irak, Kıbrıs gibi Anadolu'nun bir parçasıdır. İnsanı ve coğrafyasıyla parçamızdır. Küçük kardeşimizin hırçınlıklarına tahammül edip yanımıza almalıyız. Bunları yapmazsak, konuşmazsak, anlatmazsak, dinlemezsek yarınlarımıza en büyük kötülüğü yaparız. Kandil Dağına yuvalanmış birkaç bin Kürt'le koca kitleyi karıştırmalı. Bu itibarla, sabırla, incelikle teenniyle diplomasiyi kullanmalı, sıcak müdahaleyi düşünmemeliyiz.. Kerkük Türkmen'ini himaye ettiğimiz gibi Kuzey Irak'lı Kürdü de himaye etmeliyiz. Kuzey Irak'lı Kürde sahip çıkmazsak, Kosovalı Müslüman'la meşgul olmamızın meşruiyeti tartışılır. Milliyetçilik Kürdü sevmeye engel değil. İmparatorluk zaviyesinden meselelere bakmalı. Dar ırk açısıyla bakılırsa bir süre sonra hiçbir şey görülmez. Bir süre sonra ufuk kararır da ondan. Büyük Türkiye için büyük düşünülmeli.