Lego

A -
A +

Çocukların mânen ve bedenen sağlıklı büyümeleri yarınlarımızın teminatıdır. Onlara karşı işlenen suçların birden artmasına şüpheyle bakıyoruz.
Gündem, bâzen sade geçerken, bâzen oldukça yoğunlaşmakta. Böyle zamanlarda bir meselenin hakkı verilmeden gündeme bir başka mesele oturmakta. Çocuk istismar ve cinayetleri öyle oldu. Çocuklar aleyhine işlenen suçlarla alakalı fikir üretilemedi. Halbuki çocukların mânevî ve bedenî sağlıkları, ihmali mümkün olmayan değerdedir.
Bu sebeple, içeride gündemden düşmeyen "paralel yapı" tartışmaları, dışarıda Suriye dramı ve yine içeride cumhurbaşkanlığı seçimi mevzularına rağmen çocuklar için doğmuş veya doğması mümkün bütün tehlikelerin masaya yatırılması ve kalıcı tedbirlerin alınması gerekir. Mecliste bir komisyon da mutlaka bunun için kurulmalıdır.
Çocuk istismar ve cinayetleri maalesef her zaman olmuştur; sapıklar, diğer memleketlerde olduğu gibi burada da arada bir çıkabilmekte. Son aylardaysa bilhassa 30 Mart seçimlerinden sonra öznesi çocuk olan üzüntü verici haberler hiç yaşanmadığı kadar işitilir oldu. Bir alanda birden bir patlama oluyorsa orada muhakkak şüphenin devreye girmesi gerekir. Sıklaşan bu utandırıcı vahim olaylar bir tesadüf müdür, iktidara karşı psikolojik bir savaş mıdır?
1 Mayıs, işçi bayramı olması gerekirken yüzlerini kızıl yıldızlı bayrakla örtüp polise sapanla bilye fırlatan militanların gayesi neyse ana kuzusu yavrucakları yurdun şurasında-burasında katledip hem ailesinin ve hem de milletin yüreğini dağlayan vicdansız kumpas odur.
31 Mayıs yaklaşıyor. 31 Mayıs'ta gezi olaylarının tekrar edeceğini, hükümetin bu defa eylemi önleyemeyeceğini İngilizlerin The Economist dergisi  kehanet göstererek haber vermekte. Yenikapı'da 2 milyonla 1 Mayıs kutlama imkânı varken illa da Taksim diyen sendikayı hangi milliyetin fikren örgütlediği böylece ortaya çıkıyor.
Çocuk cinayetlerini ağaç sevgisi bahaneli Gezi terör olayları, rüşvet kılıflı 17-25 Aralık darbesi, 1 Mayıs inatlaşması ve Taksim kutsaması ile birlikte ele alıp sosyoloji laboratuvarında tetkik etmek gerektiği kanaatindeyiz.
Devletin istatistik kurumları var.
Buna rağmen devlet cenahından bir Allahın kulu çıkıp "işte çocuk cinayet ve istismarının 10 yıllık dökümü. On yılda bir aya şu kadar suç isabet ederken bu suçlar şu son ayda 10 kat artmıştır" demediler.
Hem bu vahametin istatistik seyrinin ele alınması ve hem de diğer akraba fesat konularıyla birlikte değerlendirilmesi şarttır.
Gündeme gelense sadece cezalar olmakta.
Ceza neticeye dairdir.
Sebebi tesbit etmeden yalnızca sonuç cezalandırılırsa beklenen sosyal fayda ve iyileştirme elde edilemez. 18 yaşını doldurmamış çocuk ve gençlere karşı işlenen cinayetlere idam cezası verilmeli, istismarlar şiddetle ve affı mümkün olmayacak, şartlı tahliyeden istifade edemeyecek şekilde cezaya çarptırılmalıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.