Lider

A -
A +
Hangi isimle meşhur olursa olsun darbe, inkılap, ihtilal...netice hep aynıdır. Darbeciler, muvaffak olduğunda kahramandır, olmadığında hain. Her ikisinde de karine anayasadır. Darbeciler, iktidarı anayasayı ihlal etmekle suçlar ve harekete geçerler. Kazanamadıklarında bu defa iktidar, onları anayasayı ihlal etmekle suçlayarak mahkemeye teslim eder.
Darbe muvaffak olunca darbeciler, ânında kahramanlık pâyesine kavuşur.Darbenin medyası devşirilir. Kamuoyu yönlendirilir. Ancak, kanunla kahraman olunmaz. Değişmez kahramanları tarih ortaya koyar. Fırtına geçer, sular durulur, gündemdeki isimler hayattan çekilir. Tarafsızlık hakim olur. O zaman kim hain, kim kahraman, kim kimin adamı netleşir...
Darbe yapılır ve imparator Napolyon Bonapart, Elbe adasına sürgüne gönderilir. Fakat bir zaman sonra bir fırsatını bularak adadan kaçar. Matbuat, manşetleri atar:
-Canavar, ininden kaçtı.
Napolyon, Marsilya kıyılarına çıkmayı başarırır. Manşetler şöyledir:
-Napolyon, Fransa sahillerinde!
Eski imparator, burada üstüne sevk edilen askeri birlikle karşılaşırken yüksek bir yere çıkar ve askerlere her şeylerini kendisine borçlu olduklarına dair ateşli bir nutuk vererek onları kumandanından neferine dek emrine alır. Birliğin başına geçerek Paris'e doğru yürür. Taraftarlarıyla çoğalarak yaklaşırken aynı gazeteler, tam dönüş yapmışlardır:
-Paris, büyük imparatoru büyük bir heyecanla bağrına basmaya hazırlanıyor!
Canavarlıktan büyük imparatorluğa...
Matbuat, Elbe'den evvel de "büyük imparator!" diyordu. Hükümden sonra kullandığı dil haindir. Hain, hürriyete firar edince "canavar ininden kaçtı!" olmuştu. Maceranın rengi değişince dil yumuşadı. Halkı arkasına alarak iktidara yürüyünce de tekrar "büyük kahraman".
Yanlış anlaşılmayı, kınanmayı, iftirayı, hapsi, suikasti göze almadan lider olunmaz. Bu sebeple siyasî edebiyata "bayramlık ve idamlık gömlek" söylemi girmiştir. Liderler, bazen hapse düşer sonra başa gelir, bazen başa gelir sonra hapse düşer. Önce ben diyen, önce menfaatini düşünen lider olamaz. Lider kendinden evvel uğruna baş koymuş dâvâ arkadaşlarını, gönüldaşlarını, düşünür.
Sevgili Peygamberimiz -aleyhisselam- kendileri büyük dâvâları uğruna yerlerinden kıpırdanamazken eshabından bir kısmının Habeşistan'a/Somali'ye hicretine izin verdiler. İşte tarihin en büyük liderlik sözlerinden biri: Mekkeli müşrikler, bakarlar ki O'nu yolundan vaz geçiremeyecekler bu defa vaadler faslı başlar:
-Kadın dersen kadın, altın dersen altın, başımıza geçmek diyorsan işte taht!
Kahraman Peygamber teklifleri elinin tersiyle iter.
Cevapları sade ve muhteşemdir:
-Bir elime ayı, diğer elime güneşi verseniz dâvâmdan vaz geçmem!!!
İşte cevap işte lider
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.