Merhamet peygamberi

A -
A +

Sevgili Peygamberimizin birçok üstün hususiyetleri var. O, peygamberler dahil, bütün insanların her bakımdan üstünü. Dünyanın sonuna kadar gelecek hiçbir kimse hiçbir bakımdan O'ndan üstün değil. Allahü teâlâ, merhametlilerin en merhametlisi, kuluna öz anne babasından daha şefkatli. Allahü teâlânın kâinatı yüzü suyu hürmetine yarattığı en son Resul olan Muhammed Mustafa -sallallahü aleyhi ve sellem- ise âlemlerin rahmet vesilesi. Peygamberimiz, bu vasfından dolayı bir merhamet ummanı. Efendimizin birçok fazilet ve iyilikleri sayılmakla bitmez. Zaten bizzat kendi ifadeleridir, güzel ahlakı tamamlamak için gelmiştir. Üstünlüklerinin en üstün tarafı ise merhametleridir. Sevgili Peygamberimizin hayatları tedkik edildiğinde en evvel göze çarpan şaşılacak kadar engin sabırları, akıl almaz merhametleri ve tarifsiz güzel ahlaklarıdır. Öfkelenmemeleri, kimseyi incitmemeleri, herkese iyilik yapmaları hep merhametlerinin mahsulüdür. Savaşta kötülük gördüğü düşmana beddua etmesi teklif edildiğinde "bilmiyorlar, bilseler böyle yapmazlar" demeleri meşhurdur. Eşlerine, çocuklarına, hizmetçilerine, komşularına, ve herkese daima merhamet üzredirler. İslamiyet'in kısa zamanda dünyanın dört bir yanına sür'atle yayılmasındaki sır, O'nun bu özelliğindendir. İnsanları renkleri, boyları, soylarıyla değerlendirmemiştir. Nerede ise herkesin bildiği bir menkıbedir, buna rağmen tekrarda fayda var. Bir gün sokakta bir kız çocuğunu ağlar vaziyette görüp de sebebini sorunca bir Yahudi'nin hizmetçisi olan çocuğun zeytinyağı almaya giderken şişeyi düşürüp kırdığını ve korkudan geri dönemediğini öğrenirler. Bunun üzerine çocuğun elinden tutup Yahudi'ye giderler. Yahudi, kapıda şanlı Peygamberi görünce şaşırır. Efendimiz, vaziyeti naklettikten sonra şişe bedelini ödemeye hazır olduklarını, çocuğa ilişmemelerini rica ederler. Yahudi, Sevgili Peygamberimizdeki tevazu ve merhamete hayran kalır ve derhal Müslüman olur. Şu gün insanlığın en fazla muhtaç olduğu merhamettir. İnsanlık merhamet hissini kaybetti. İnsanlık O'ndan, Sevgili Peygamberimizden uzaklaşmakla merhamet, acıma hissinden, hasletinden uzaklaşıp gaddarlık, katılık, zulüm hatta vahşet batağına saplanmıştır. Cinayet, hırsızlık, gasp, kapkaç, dolandırıcılık, bencillik ve daha istenmedik, ne varsa bunların esas sebebi merhametsizliktir. İnsanı insan yapan sadece fiziki tarafları değil, kalbi varlıklarıdır. Sosyalizm, komünizm, kapitalizm, cümlesi insandan bir şeyler aldı götürdü. O'na dönmek, onun ahlakıyla ahlaklanmak, onun ahlakını yaymaktan başka çare yoktur. Reçete onun ahlakı, çare O'nun merhametidir. Eğer merhamet yaşasa, acıma hissi kaybolmasaydı işsizlikler, savaşlar, yoksulluklar bu çapta olur muydu? İnsan, huzursuzluk ve stres girdabına düşer miydi? Bir güzel ecdat levhasıdır ki duvarları süsler: -Ğariki bahri isyanım dahilek ya Resulallah/ isyan denizine batmışım imdat, merhamet ya Resulallah...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.