MEVLİD-İ ŞERİF BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN

A -
A +
Hicretten 53 sene  evvel, Fil Vak'asından iki ay sonraki rebi'ül evvel ayının onikisi ve miladi 571 yılının 20 Nisanı... Nisan ki mevsimlerin en güzeli baharın en gözde ayı. Nisanın yirmisi, zamanın olgun bir çağı ve tabiatın renk ve koku çağlayanına dönüşmesi.
Sabaha karşı; güneş, henüz doğmamış; tan yeri ahenk ve ihtişamla ağarıyor.
Günlerden pazartesi; Pazartesi, hayatlarında daima dönüm noktası. Doğumları, Hacer'ül Esved taşını yerine koymaları, Peygamberlik vazifelerinin kendilerine tebliğ edilmesi, hicretlerinde saklandıkları mağaradan Medine'ye hareket etmeleri, Kubâ  Köyüne varmaları, Mekke'nin fethi için sefere çıkmaları ve nihayet vefatları hep pazartesi günleri...
Ani bir ses yankılanması.
Annede korku.
Korku ile beraber beyaz bir kuş ortaya çıkıyor ve kanatlarıyla Hazret-i Amine'nin sırtını şefkatle sıvazlıyor. O dakika korkunun yerini kalb huzuru ve gönül rahatlığı alıyor. Ama susamamak mümkün değil, dili damağına yapışmakta. Gaibden beyaz bir kab ile süt gibi ak bir şerbet uzatılıyor. Baldan daha tatlı bu soğuk şerbeti içtiği ân susuzluğu diniyor ve kendisi ile beraber evi bir nur kaplıyor. Gök delinmişcesine sağnak sağnak nur yağmakta:
Sevgili Peygamberimizin doğumuyla kâinatı şereflendirdiği mübarek ve muhteşem ân. Amine Hatun'da doğumdan dolayı ne bir ağrı ve ne de bir sızı var. Güzelliğiyle namlı Abdi Menaf kızları gibi hurma misali uzun boylu, narin yapılı, güneş yüzlü huriler, odayı doldurmuş genç anne ve müstesna bebeğe hizmet vermekteler...
Peygamberler Paygamberi doğar doğmaz başı secdede:
-Lâ ilâhe illallâh, innî Resûlullah/Allah'tan başka ilâh yoktur ve ben, onun resulüyüm.
Alnı secdede, şahadet parmağı havada ve dudaklarında bir cümle:
Ümmetim, ümmetim!(*)
Bu gece; bu mevlid  kandilinde 2 Ocak 2015 gecesi 11 Rebi'ül evvel 1436, 12 Rebi'ül evvel 1436'ya intikal ederken 1444 yıl öncesinde yaşanan ihtişamı bir defa daha yâd etmek adına  Sevgililer Sevgilisini hatırlayacağız....
Mevlid kandili, yüce Allah'ın Hadis-i kudsî'de "levlake, levlake lemâ halaktü'l eflâk!" Ey Habibim, sen olmasaydın kâinatı yaratmazdım anlamında ifade buyurduğu müjdeye kavuşulan zamandır; Kadir gecesinden sonraki en kıymetli gecedir.
Bu müstesna zamanı Peygamberimiz, eshabı kiram ve sonraki Müslümanlar, hediyeler, ziyafetler ve sohbetlerle kutlamışlardır...
Bu gün Müslümanların bayramıdır.
Varlığımızı, imânımızı, huzur ve saadetimizi ve sahip olduğumuz her iyiliği O'na sallallahü aleyhi ve sellem borçluyuz. Bu sebeple ecdadımız bu günlere ayrı bir değer verir, mevlid ve kasideler okur, Peygamberimizin doğumunu, hayatını anlatarak vakitlerini kıymetlendirir, ibadet yaparlardı...
Daha evvel bir kere yazmıştık.
Bir kere daha tekrar etmek isteriz:
Bakalım, bu üstün şeref, kime, hangi  hükümete, hangi devlet adamına nasip olacak?
Teklif ve arzumuz şudur:
Mevlid kandili, "Mevlid-i Şerif Bayramı" adıyla resmî bayram yapılmalıdır. Böylece gönüllerdeki, dillerdeki, evlerdeki, camilerdeki bayram tescil edilmiş olacaktır...
Yeryüzündeki bütün Müslümanların Mevlid-i Şerîf Bayramını tebrik ederiz. Bu bayramın bütün İslâm âlemine ve insanlığa huzur sebebi olmasını dileriz. Ayrıca; tam da bu bayrama girerken haklarında namaz ve tesettür yasağı getirilen Şarkî Türkistan Müslümanlarının da sahipsizlikten kurtarılmasını Allahü teâlâdan niyaz ederiz.
.....
(*) SEVGİLİ PEYGAMBERİM Siyer-i Nebî, 3. Bs.  S. 56
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.