Milî" ve "şuur"un her ikisi de yaralı ceylan gibi. Okla vurulmuş yaralanmış, bir dönem öldürülmek istenmişti. Milli ulusal, şuur bilinç olsun istendi. Ulusalın milliyi yok etmeye gücü yetmedi. Şuursa şuursuzca yok edilmek üzere. Kimya ilminde suyun terkibi iki hidrojen ve bir oksijen, H2O'dur. Bunun başka türlü anlatılması mümkün değildir. Edebiyatın, sosyal ilimlerin de kanunları var. Kaldı ki millet başka, ulus başkadır. Millet üst kimliktir, ulus alt. Buna rağmen mesela ulusal televizyonlar sözü kabul görmüştür. Milli Takım özel isimdir. Milli şuur evvela bu şuurun ifade kalıplarının, kanunlarının yok edilmek istenmesiyle darbe yedi. Şimdi herkeste hakkıyla, layıkıyla firesiz ve hatasız bir milli şuur, bu idrak var mı, bunu iddia edenler çıkabilir mi? Evet diyecek ya saftır, veya bilgisiz. Şunu da tesbit etmeden geçemeyiz. Milli şuurun zedelenmesinde onu müdafaa etmek isteyenlerden bazılarının ehliyetsizlikleri, kifâyetsizlikleri, fikir üretme gücünde olmayan reaksiyonerlerin kötü örnek oluşları da fazlasıyla etkili oldu. Dine bir takım sözde dindarın, milliyete ruhsuz milliyetçinin zarar vermesi gibi zarar verdiler. Kaybeden nesillerdir, ülkedir, yarınlardır. Teknolojide, bilişimde, iletişimde, ulaşımda ilerlemek gayet güzel. Kim yürüyen merdiven, bilgisayar, telefon hızlı tren olmasın der? Bunu diyenin aklından zoru vardır. Bunlar bir nimet. Nesillerin iyi beslenmeleri, iyi tahsil görmeleri vs. harika. Ancak insanı insan yapan faktörler, değerler, zenginlikler saydıklarımızdan ibaret değil. Boşanmalar, hırsızlıklar, vahşet, katliam ve malum olan diğer onlarca berbatlık durup dururken doğmadı. Şuurun, milli şuurun zayıflamasıyla çok şeyi kaybettik. Bir bardak ya sıvı doludur, veya hava. Milli şuur şüphesiz ki aynı zamanda bir milli terbiyeydi. Yalnızca kendisi için yaşamamaktı. Paylaşabilme üslubuydu. Önce ben sonra yine ben dememekti. Bencilliği, egoizmi reddetmekti. Yolsuzlukların, kafaların bomboş hale gelmesinin vicdansızlıkların artıp gitmesinde, sürüp gitmesinde temel değerleri kaybın büyük rolü var. İki kelimenin tökezlemesi nelere yol açabiliyor. Bunu fark etmeli. Bunu görememenin adı şuursuzluktur. "İki kelime" diyerek az görmemeli. İnsan, kelimelerle önce düşünür, sonra konuşur. Düşünemeyen neyle konuşsun? Anahtarı kaybederseniz eve giremezsiniz. Anahtar suya düştü. Su ne oldu? İnek içti. Bir kelimenin ölmesiyle nice değerler ölmekte. Nice kitaplar, kütüphaneler yanıp bitip kül olmakta, yollar, yönler şaşmakta.. Lügati, sözlüğü zengin olmayan milletlerin hazinesinin zengin olması, tek başına kıymetli değildir. Millilik niteliği ve olması gereken şuuru eskitmeyenler aradan beş bin sene de geçse devlet olarak kalabilmekte, düşman deryasının içinde de yaşasa hayatını idame ettirebilmektedir.