İran, şia yapmaya çalıştı. Suudi Arabistan, vehhabi olmamız için uğraştı. Vatikan, Hıristiyan olalım diye her sene çuval çuval para harcamakta. Rusya, Çin hatta Arnavutluk komünizmi kabul edelim diye seneler senesi çalıştılar. Bazı gizli örgütler masonluk için ter dökmekte. Bunlar yetmedi. Son senelerde Hindistan'dan bir takım tuhaf kadınlar geliyor. Yaşlı, hantal bu misyoner kadınlar meditasyon seansları adı altında Budistlik, Brahmanizm propagandası yapmakta. Kurtarıcı roldeler. Azımsanmayacak sayıda takipçileri var. Sözde müritlerini hali vakti yerinde olanlardan seçmekteler. O eciş-bücüş Hindli kadınlar öyle lanse edilmekte ki o müritler meditasyon adı altındaki ayinlerde kendilerinden geçiyorlar. Bu da yetmedi. En son olarak da kişisel gelişim kursları maskesini takınmış bir takım tarikatler yurdumuza sızdı. Bunlar da İsrail kaynaklı. Bir çok ünlü bu tarikate dahil olmuş. Bu ünlülerde para çok. Şöhret zirvede. Tatminsizlik içindeler. Onun için adamlar boşluğu yakalamış. Holding patronuna hela temizliği yaptıracak kadar insanları robotlaştırmışlar. Nasıl bir büyü yapmaktalar ki ekranlarda ailelere rehber olma iddiasındaki safdiller arka arkaya boşanıyor. Zaman zaman ortaya çıkan satanistleri de unutmamalıyız.. Arkadaşlarını şeytan için boğazlamakta, kedi kanı içmekte vs. Ülkemizde tarikat, din, loca, kurs, meditasyon ekibi adı altında cirit atan daha kimbilir neler mevcut. Bunlardan biri de Moon Tarikati. O daha da nüfuzlu, daha da elit... Peki bu ülke yol geçen hanı mı? Millet, ilkokuldan itibaren şöyle tarif edilmiyor mu? "Bir insan topluluğuna millet denebilmesi için aralarında dil birliği, din birliği ve vatan birliği olması lazımdır". Dilimizle 50 yıldan fazla oynandı. Vatanı az kalsın önce komünizm, sonra Kürtçülük parçalıyordu. Laikliğin din düşmanlığına vardırılan çarpıtılması yüzünden din yıllar yılı horlandı. Dilimiz dil ırkçıları tarafından boşaltılınca boşluğu batılı kelimeler doldurdu. Din horlanınca doğan boşluk kendine din adamı, tarikat büyüğü süsü veren bir takım cahiller veya şia yahut vehhabilik tarafından doldurulmaya çalışıldı. En son olarak da bu sinsi akımlar gelmeye başladı. Vatandaşlarımızın hem paralarını, hem inançlarını alıyorlar. Psikolojiler bozulmakta, aileler yıkılmakta, gençlik kaybolmakta. Hadise, basit görülemez. Taşnak, Hınçak ve PKK neyse kendine din, tarikat, meditasyon grubu, kişisel gelişim kursu vs. diyen misyonerlik faaliyetleri de odur. Bu yıkımın durdurulması lazım... Fuhuş, uyuşturucu, hırsızlık, hortumculuk yıkımları gibi.