Millî İstihbarat Teşkilatı, 80. Kuruluş Yıl Dönümünü idrak etmekte. Bu sebeple Müsteşar Emre Taner, bir basın açıklaması yaptı. Açıklamayı ekrandan duyduğumuz ân, değerlendirmemiz gayri ihtiyari "ilk defa böyle bir şey yapılıyor" sözleri oldu. MİT bir devlet kuruluşu olduğu, hatta 80 değil belki 800 yaşında bulunduğu halde halk indinde esrarengiz bir havada tahayyül edilir, ismi etrafında efsaneler döner. Bu açıklamaya kadar işlerini sessiz yapan bir "ruh" kuruluş gibiydi. Onun için geniş yankılar yaptı. Üzerinde konuşuluyor. Bazı yazarlar alaycı, hatta küçümseyici ifadeler kullanmakta. İlk olup olmamasının hiç ehemmiyeti yok. Bir müsteşar, kendilerini alakadar eden bir mesele hakkında bir seneyi devriye münasebetiyle fikrini, tekliflerini, temennilerini, endişelerini dile getirmekte. Emre Taner'in dedikleri özetle şunlar... Soğuk savaş bitmiş, dünya iki kutuplu olmaktan çıkıp tek kutuplu hale gelmiştir. Komünizmin yıkılacağı bilinmesine rağmen dünya onun yıkılmasına hazırlıksız yakalanmıştır. Bugün dünyaya küresel ekonomi ve küresel teknoloji hükmetmektedir. Önümüzdeki yıllarda birçok ulus devlet de millet de haritadan silinecektir. Türkiye, Kafkaslar, Balkanlar ve Orta Doğu üçgeninde bir havza teşkil etmektedir. Bu havzanın etrafı son derecede hassastır. En sancılı bölge Orta Doğudur. Bu sancılar, Orta Asya'ya doğru da istikamet kazanmaktadır. Bundan böyle genişleme doğuya doğru olacaktır. Ulus devletleri haritadan silecek küresel dalgaya kapılıp sevk eden yerine sevk edilen durumuna düşmemek için dünya siyasetine yön veren aktörlerden olmamız lazım. Bu sebeple güçlü ekonomi, hatasız dış politika, caydırıcı ordu ve yeniden teşkilatlanmış mükemmel bir istihbarat teşkilatına ihtiyaç vardır. Bu dört unsurla tehditleri önleyebilir, fırsatları değerlendirebiliriz... Emre Taner'in gayet oturaklı bir makale üslubuyla kaleme alınmış açıklamasının meali, özü, özeti, hülasası böyle. Bu basın açıklamasında dile getirilenleri 30 yıldır şu sütunda fazlasıyla yazmaktayız. Acaba bazılarını ulus devletler silinecek sözü ile caydırıcı ordu tabiri mi rahatsız etti? O metne Yaşar Büyükanıt Paşa da imza koyar. Kıt akıllılığın âlemi yok. İstihbaratın görevi tehlikeyi haber vermek ve teklifini yapmaktır. Haydi söyleyiniz bakalım... Irak devleti sonrası bölgede nelere hazırız? İşe Irak'ın petrolünün paylaşılmasından başlandı. 1.5 yıl evvel Irak parçalanacak diye burada yazmıştık. Irak gidiyor. Tezkereyi meclisten geçirmeyenler ne kadar kötülük yaptıklarını bari şimdi anlasalar. Hatta Emre Taner'in açıklamasında eksiklik var. Kafkaslar, Balkanlar, Orta Doğu diye sayarken Akdeniz unutulmuş. Güney Kıbrıs, oradaki İngiliz üsleri, Girit unutulmuş. Dolayısıyla üçgen değil dörtgenin ortasındayız. Irak çürük diş gibi, düştü düşecek. Rusya kuvvetlendikçe kuvvetlenmekte. Rusya SSCB dönemini unuttu sanan çok saflık gösterir. AB, Bulgaristan ve Romanya'yı alarak bizi devre dışı bırakıp Karadeniz'den Kafkaslara ve Orta Asya'ya uzanma planında. Yirminci asır petrol asrıydı, şimdilerse su, enerji ve petrol asrı. Diğer taraftan devlet gibi şirketler, uydular, internet, sinema...bunları düşünen değil, düşünmeyen istihbarat müsteşarının teşkilatını kınamalı. Bu açıklama sıcak bir baharın habercisi olabilir mi?