Sözümüz CHP, MHP, DP ve güneydoğuda seçime girecek hangi muhalefet partisi var ise onlara. Bu parti yöneticilerimize şunu sormak isteriz. Türkiye'nin herhangi bir zamanında, herhangi bir bölgesinde seçim yapılacak olsa fakat orası tefrikacı militanlarla onların sevk ve idaresindeki politikacıların kurtarılmış bölgesi ise ne yaparsınız? Vereceğiniz cevap, herhalde "mücadele ederiz" olacaktır. Mücadele dayanışma ile olur. O da içinizden hanginizin seçilme şansı daha yüksekse onun yanında yer almaktır. Diyarbakır ve güneydoğu bugün âdeta bu hassas vaziyette. Terör, halkı sanki esir almış. Bölge "dükkân aç-dükkân kapa!" baskısı altında. Bu kötülerin kötüsü filmi 1980 öncesinde çok görmüştük. Gerçek o ki güneydoğu ve kısmen doğuda bir devletten, birlik ve bütünlükten yana bir parti var, bir de onun karşısında olan. Birlik taraftarı olan partinin adının AK Parti, kara parti, yeşil parti olması mühim değil. İktidarda olması da öyle. Fiili durum mühim. Fiili durum, vatan bütünlüğünü savunan AK Parti ile birliğe karşı mücadele edenlerden ibaret, başkası nâmevcut. İnsanlar, buralarda sanki esir. Kendi haline bırakılınca Cumhurbaşkanının yollarına kamyon kamyon gül serpiyor, Başbakanını bağrına basıyor, Genelkurmay başkanını muhabbetle kucaklıyor. Bu manzaraları çok yakında gördük. Ama bugün Başbakan aynı şehre, Diyarbakır'a gidince tersi muameleyle karşılaştı. Sokaklardan kaldırılmayan o çöpler, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı sayın Erdoğan'ın şahsında hepinize karşıydı. Lütfen. Ne olursunuz. Sizden devlet, millet ve yarınlarımız adına, Kürt, Türk, her ne unsur varsa onlar adına istiyoruz. Ey CHP! Ey MHP! Ey diğer partiler! Hayal görmeyin. Devlet hayatı, hayali kaldırmaz. Taş gibi gerçek o ki mezkur bölgemizde AK Parti ve diğer parti var. Daha doğrusu Türk iktidar partisi ile emperyalizmin güdümündeki bölücü örgüt var. Diğer parti, bir zavallı. Acınacak halde. İki araya sıkışmanın azabında. Siz bir varlık gösteremeyeceğinize göre öyleyse gelin şöyle bir ortak beyanname neşredin: -Biz aşağıda adı yazılı partiler, mahalli seçimler için Güneydoğuda AK Parti lehine feragatta bulunuyoruz. Ülkemizin yüce menfaatleri bunu emrettiği için böyle davrandık! Bizi seven herkes bu bölgede AK Parti'yi desteklesin" Bunu yaptığınızda diğer bölgelerde fazlasıyla kazanacaksınız. Küçük, hasis, basit, cimri menfaatlerin adamı, partisi, sözcüsü olmayın. Bugün şartlar AK Parti'yi gösterdiği için onun lehine feragat gerekmekte. Bu içinizden biri de olabilirdi. Lütfen, mes'uliyetinizi, mükellefiyetinizi, vatan borcunu bu şekilde ifa edin. Bir oy bile çok değerli. Yoksa yarın dövünmek bir para etmez. Şu gün Balkanlar için dövünmenin faydası var mı? Yarın AK Parti, Diyarbakır'da seçimi kaybederse aslında kaybeden Türkiye Cumhuriyeti olacaktır.