Ergenekon dâvâsına dair iddianameyle alakalı açıklama, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin tarafından yapıldı. Verdiği malumata nazaran 13 aydır hazırlanmakta olan iddianame, Zekeriya Öz başkanlığındaki 3 kişilik savcılar ekibi tarafından kaleme alındı. Zekeriya Öz ve arkadaşlarının yaptığı sınırda çarpışan Mehmetçiğin kahramanlığından farksızdır. Hedef olmayı göze almış, büyük bir cesaret sergilemişlerdir. İddianamenin uzun süre geçmiş olmasına rağmen mevcut olmaması tenkit konusu yapılmıştı. 2455 sayfalık bir adli vesika herhalde bir asırda 3-5 kere görülür. Sanki bir hukuk külliyatı. Binaenaleyh hazırlanması fevkalade zordur. Nitekim sayın Başsavcı da iddianın mahiyeti, delillerin toplanma zorluğu ve şüphelilerin çokluğuna atıfta bulunmuştur. Başsavcının açıklamaları şunları göstermekte: Gidilen mahkeme ağır ceza, suç ağır cezalıktır. Mahkeme, iddianameyi aynen kabul edebileceği gibi maddi veya muhtevaya dair bir sebeple ikmal edilmesi isteğiyle iddia makamına iade de edebilir. Danıştay saldırısıyla bir gazeteye bomba atılması olayı iddianamede yer almıştır. Darbe günlüklerinin olmaması sürprizdir. Fakat ileride değerlendirilebilir. Tutuklanmış generaller için de ek iddianame tanzim edilecektir. Onlar, iddianame hazırlandıktan sonra tesbit edilmişlerdir. Başsavcının dediklerinde en mühim unsur, müsned suçtur, suçun nev'i.. İsnad edilen, itham edilen, atılan suçlama, meşru iktidarı yıkmaya matuf terör örgütü teşkilidir. Bu maksatla örgüt kurmak, ona üye olmak ve yönetmektir. Başsavcı, gerçi bir küçük tashih de yapmıştır. Buna göre burada kastedilen terör, bölücü ve ideolojik değildir. Ancak, ortada coğrafi bölücülük olmasa da millet bölünmek istenmektedir. Ulusalcılık da şüphesiz ki bir ideolojidir. Terörist eşkıya kelimesi karşılığıdır. Diğeri dağ teröristidir, bu da şehir teröristi, şehir eşkıyası. Yaşadığımız günler, yarınki tarihçiye bol malzeme bırakmakta. Bugünlerin kaos, macera ve benzeri ömür törpüleri, yarınlar için araştırma mevzuu, üzerinde konuşulup yazılacak unsurlardır. Bir tarafta bir iktidar partisi kapatılıp başbakan dahil önemli isimler yasaklansın diye, diğer taraftan iktidarı devirmek isteyenler aleyhine terör isnadı/suçlamasıyla dâvâ açılıyor. Bunların ne gibi alakası var veya yok. Zamanla ortaya çıkacak. Gördüklerimiz, bugün için dâvâ yarın için tarihtir. Tecrübeli hakimlerden müteşekkil ağır ceza mahkemesinin kılı kırk yararak adaletin tecellisine çalışacağından kimsenin şüphesi olamaz. Beraatler de olacaktır, mahkumiyetler de. İddianamede adı yazılı olanlar, şimdilik şüpheli, davanın kabulünde zanlıdır. Yiğit savcıların cesareti, hukuk önünde tabunun mümkün olmadığını göstermiştir. Türkiye, hukuk devleti olma yolunda. Alınacak çok yol var.