NATO'nun tarihini yazacak olanlar onu iki kısma ayıracaklardır. Komünizm öncesi, komünizm sonrası. Hiç de beklenmedik bir zamanda Sovyetler Birliğinin tarih sahnesinden çekilmesiyle onun da içinde yer aldığı doğu blokuna karşı kurulmuş olan Kuzey Atlantik Paktı, kendini birden boşlukta buldu. Karşı blok dağılmış, NATO tartışılır olmuştu. Çünkü doğunun silahlı şemsiyesi Varşova Paktı da tarihe karışmıştı. Rakip kalmadığına göre neye karşı var olmak? Bazı devletler, ortada artık bir tehlike bulunmadığından bu külfetten kurtulmak isterlerken Türkiye, kuruluşun devam etmesinden yanaydı. AB üyesi olmadığımız için Avrupalılığımızı isbatta dayandığımız faktörlerden biri NATO oluyordu. İttifak içinde ABD'den sonraki en büyük askerî güce sahiptik. Üstelik Kore Savaşı düşünülürse bu kuruluşa üyeliğimiz çok pahalıya mal olmuştu, öyle ilk esen rüzgârla tası tarağı toplayıp gidemezdik. NATO bir süre şaşkınlık yaşadı. Sonra Bosna, Kosova ve Afganistan gibi problemli yerlerde devreye girmeye başladı. O arada eski doğu bloku ülkeleri de üyelik yarışındaydılar. Eski üyeler acabalarda bocalarken eski düşmanlar silah arkadaşlığına koşuyorlardı. Bunlar yaşanırken ABD, "koalisyon güçleri" adı altında Irak'a müdahale etti. Şimdi ise çıkmazdadır. G.W. Bush'un büyük bir heyecanla "Haçlı seferi diye ilan ettiği" işgal, Amerika açısından hüsrana doğru gidiyor. İşte bu noktada NATO tekrar yapılandırılarak devreye sokulmakta. Yeni NATO'nun hedefi komünizm değildir. O, bundan böyle terörizmle mücadele edecek, ona göre şekillenecek. Öyleyse terörün tarifi gerekmez mi? Terör nedir, neye, ne zaman terör denir? Bir ülkenin yer altı kaynakları için işgal edilmesine karşı silaha sarılıp mukavemet gösteren millî unsurlar terörist midir? İstiklal Harbi kahramanlarımızı nereye oturtmalı? Diğer soru, NATO yeniden yapılanırken ona bir figüran rol mü biçilmekte? Bosna ve Kosova'dan çekiliyor, Afganistan'da görev alanını genişletiyor. Irak'a ise bu memleketin askerini eğitme bahanesiyle girip kökleşecek. NATO, BOP denen Büyük Ortadoğu Projesine jandarmalık mı yapacak? Irak'ta sözde koalisyon güçleri devre dışı kalırken onun yerini NATO kuvvetleri alma yolunda. Bir zamanlar yeni dünya düzeni vardı, şimdi BOP!.. Beyazsaray aynı zamanda meşruiyet, diğerleri petrol ve yer altı kaynakları peşinde. Kendi coğrafyamızın işgalcisi olamayız. Sipariş üzerine NATO kurulmaz. G.W. Bush, kısa vadede kendi iktidarı, uzun vadede Amerikan çıkarları için böyle bir sipariş verdi. NATO güya BM askeri olacak. Hangi BM, Körfez harekâtında en zayıf Amerikan başkanının yerlerde sürüdüğü BM mi? Öyleyse soru? Bu NATO yaşar mı, TSK, yeni NATO'ya eski nazarla bakar mı? NATO kurtlar sofrasına dönüşmekte. Herkes, kötü niyetli değil, fakat herkes iyi niyetli de değil. Bizimse işimiz kolay değil.