Aynanın karşısına geçip kendisiyle mi konuşur, yoksa başını iki elinin arasına alıp derinden derine düşünür mü bilemeyiz ama ülkemiz bir kısım aydınlarının kendilerini vicdani kabullerle hesaba çekmesi şarttır. Aydınlarda yükselen bir nefret dili seyri görülmekte.
Demokrasi kültüründe tenkit, tamamlayıcı unsurlardan biridir. Ne var ki aydın zehirlenmesinde tenkit, eleştiri, yerme değil nefret dili üzerinden husumet ve fikri kan dâvâsı görülmekte. Bunun siyaset ve medya tarafı hırçınlık ve hazımsızlık; sosyal medya yansıması ise gayrı insanilik şeklinde tecelli etmekte...
Yeren, tenkit eden kimse, tekliflerini de taşımalıdır. İftira değil, dedikodu değil, karalama da değil, tenkitle boşaltılan yere teklifle yeni alternatif değerler ikame edebilmek!
Tenkit, tahlilin söze bürünmüş halidir. Tenkidin berisi nemelazımcılıksa, aman sendecilikse, memleketi sen mi kurtaracaksın? boş vermişliğiyse ötesi hasımlıktır, husumettir, düşmanlıktır. Bu hasımlık, husumet ve düşmanlığa nefret diliyle varılmak istenmekte. Nefret dili, fikri kan dâvâsının adıdır. Ötekileştirme, psikolojik lince uğratma, itibarsızlaştırma çabası. Sevmede bencil ihtirasın cahilce tezahürü "ya benimsin ya hiç kimsenin!" sözüyle beslenen katliamdır. Aydın olmaya, kanaat önderliğine veya siyasi rehberliğe yönelip de derin denizlere açılmada yetmezliğin taassuplaşmasıyla doğan çarpıklıksa nefret dilidir. Peşin hüküm kaynaklı, öfke tetiklemeli tek kişilik tiyatro oyunudur. Keskin sirkenin küpüne ziyan vermesi gibi nefret dili kullananlar, kendi memleketinin fikri sermaye, din, tarih, geleneğiyle kavgalı olanlar, güya aydınlar, sözde mürekkep yalamışlar ve fakat aslında türlü ideolojilerle yabancılaştığının farkında olmayanlar da esasında kendilerine zarar vermekteler.
Nefret dili üzerinden konuşan kıt akıllı çağ budalaları, yakalandıkları psikolojik illetin farkında değillerdir. Hedeflerine oturttukları bazı isimleri boyunlarından, evet, hiç mübalağa değil aynen ifade edeceğiz, kör testereyle kesseler tatmin olmayacak denli kin ve nefret doludurlar.
Bunlar kendi yanılma paylarını hatırlamak istemezler. Fikri sabit sahipleridir. Doğru yalnızca dedikleridir. Kendileri gibi düşünmeyen, konuşmayan ve çalışmayan herkes, nefret kırbacına da öfke taşlamasına, ihanet kuşatmasına da layıktır. Nefret dili, kini putlaştırmadır. Bir devletteki sağlıklı toplum işaretlerinden biri de nefret dili yüzdesine bağlı olsa gerek. En sağlıklı millet nefret dili yüzdesinin sıfır olduğu millettir.