Osmanlı teâmülündeki hitap tarzıyla "Devletlû Necabetlû Osman Ertuğrul Efendi Hazretleri" 97 yaşında olduğu hâlde 23 Eylül 2009 tarihinde Nişantaşı'nda vefat etti. 1994'ten beri Hânedan Reisiydi. Bu hesaba nazaran Devlet-i âliyye devam etse 15 yıl padişahlık yapmış olacaktı. Osmanlı Devleti devrinde doğmuş son şehzâdedir.
Pederi, Abdülhamid Han'ın oğlu Mehmed Burhaneddin Efendi, validesi Aliye Melek Nazlıyar Hanımdı. Osman Ertuğrul Efendi, 18 Ağustos 1912 tarihinde Nişantaşı'ndaki konaklarında dünyaya gelmiştir. 3 Mart 1924'te Hanedanın yurt dışına sürgün edildiği tarihte Viyana'da tahsildeydi.
1933 yılında Burhaneddin Efendi'nin ABD'ye yerleşmesi üzerine ailesiyle birlikte bu memlekette ikamete başladı. 1949 yılında babası vefat etti. 1952'de merkezi Kanada olan bir madencilik şirketi kurdu. Mali sıkıntı yaşamadı. Her Hânedan üyesi gibi O'na da Türk Pasaportu verilmemişti. Buna rağmen çok uzun sürgün hayatında hiçbir devletten pasaport kabul etmedi.
Önceki evliliğinden sonra 1991'de Zeyneb Tarzi ile evlendi. Bu hanım, Osmanlı Hânedanıyla benzer acı akıbeti yaşamış Afgan Hânedanından Prens Abdülfettah Tarzi ile Pakize Tarzi'nin 1940 doğumlu kızlarıdır. Bu yazının kaleme alınma sebebi de O'nun şu günlerde içinde bulunduğu vaziyettir:
Osman Ertuğrul Efendi, 1974 yılında çıkan Hânedanın erkek âzâsını kabul kanunundan sonra ilk defa 1992'de İstanbul'a geldi. 2003'te de Başbakan Tayyip Erdoğan kendisini ziyaret etti. 2004 yılında ise dışişleri bakanı Abdullah Gül, New York'a giderek şehzâdeye Türkiye Pasaportunu takdim etti. Ay-yıldızlı pasaportta hamilinin ismi "Osman Ertuğrul Osmanoğlu" yazıyordu. Bu nezâket, hepimiz adına bir kadirşinaslık ve özürdü.
Şehzâde Osman Ertuğrul Efendi, Abdülhamid Hân, Beylerbeyi Sarayında tutulurken annesiyle birlikte üç defa ziyaret etmiş, dedesinin kucağına oturmuş O'nun tarafından öpülmüştü.
Ölümü de doğduğu yer olan Nişantaşı'nda oldu. Tabutunun altına giren Bakanlar, bütün millet adına omuz verdiler.
Devletlû Necabetlû Osman Ertuğrul Efendi, sürgündeyken eşi Zeyneb Hanım'la birlikte New York Manhattan'da yaşıyordu. O kadar zulme uğramış olmalarına rağmen diğer Osmanoğulları gibi O da Türkiye aleyhine asla hiçbir oyuna gelmedi, siyasete merak duymadı. Berzâh âlemindeyse dedesine komşu oldu.
Söylemeye gerek yok ki Zeyneb Tarzi Hanım, torunun zevcesi olmak itibariyle Abdülhamid Han'ın gelini ve "Zeyneb Osmanoğlu"dur. Kocası ölmüş olmakla bu devlete emanettir.
Zeyneb Osmanoğlu Hanım, bugün Manhattan'daki apartman dairesinde, 74 yaşında bir çâresizdir. Zira bir gün aldığı bir tebligatla oturduğu evin satıldığını öğrenmiştir. Yeni mâlik, evin tahliyesini istemektedir. Gayrımenkul, hukuki safahatı ve hâdiseye dair tafsilat NYT'ın 4 Ağustos 2014 günkü nüshasında mevcuttur.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, mümkünse o daireyi, değilse emsal bir daireyi satın alarak hem kendi ailesi ve hem de zevci tarafından sürgün yaşamış Zeyneb Osmanoğlu'nu içinde bulunduğu kimsesizlikten kurtarmalıdır.
Bu ramazandaki müşterek sözümüz neydi?
Hiç kimse, kimsesiz kalmasın!