1990 I. Körfez Harekâtı'nı, 2003'teki II. Körfez Harekâtı takip etti. Irak 23 yıldır kargaşa içinde. Şii olanlarla olmayanların kavgaları alıp başını gitmiş. Gerek işgalde ve gerekse işgal sonrasındaki iç savaşta Irak'ın insani ve iktisadi kaybının ne olduğunu kesin şekilde ifade etmek zor. 2 milyona yakın Iraklının öldüğü 4 milyondan fazla Iraklının yerinden-yurdundan olduğu söylenebilir. İktisadi kayıpsa hesaplar ötesi. Çünkü sadece Basra değil, bütün Irak harap oldu. Bağdat artık darbı mesellerde söylenmiyor.
I. Körfez harekâtı biter bitmez 1992'de bu defa Türkiye'nin batısında yine bir başka Osmanlı mülkü Bosna-Hersek'te savaş başladı. Sırplar, Müslümanlara soykırım yapıyordu. 3 yıl süren Bosna Savaşında ölen Müslüman sayısı 110 bin civarında. Göçen nüfus ise 1 milyon.
15 Mart 2011'de Suriye'de Arap Baharı başladı. Ancak nasıl bir baharsa çiçeklerin açması yerine, kan aktı. Suriye felaket bir iç harpte. İnsani ve iktisadi kaybı bugün için kimse bilemez. Şu güne göre 100 binden çok fazla ölü var. Ülkeyi terk edip komşu topraklara göçenler iki milyondan az değil. Bir bu kadar da iç göçe mecbur oldu. İktisadi bakımdansa Suriye Irak'tan da korkunç vaziyetlere düştü.
Korkarız ki sıra Mısır ve diğerlerinde.
Bu dayanılmaz manzaraların öncesi de mevcut:
Osmanlı Devleti, I. Dünya Harbinde Sarıkamış, Çanakkale, Irak, Filistin, Sina ve diğerleriyle İstiklal Harbinde 1 milyon kayıp vermişti. Afganlılar, 1979 Rus işgalinde 10 yıl içinde 1.5 milyon civarında 11 Eylül gerekçesiyle ABD'nin ekim 2011'deki işgalinde de 50 bin kadar kayıp verdi.
Daha Pakistan Hindistan savaşları var. Daha yerinden-yurdundan kazınıp çıkartılanlar var. Daha başka iç harpler var... Filistinse, anlatılsa da dünyanın anlamadığı, İsrail'in insafına terk edilmiş bir büyük dram.
Hıristiyan dünya hiç mi kayıp vermiyor?
II. Cihan Harbi sayılmazsa devede kulak denilen cinsten. İşgale gittiği memlekette bir miktar kaybı olmakta o kadar.
Köroğlu demiş ya!
-Delikli demir çıktı mertlik bozuldu!
Sanayileşmeden nükleer enerjiye kadar her şey, Müslümanların aleyhine oldu. Çünkü Müslümanlar, tarihin bir döneminden itibaren keşif ve buluş arzusunu kaybetti. Bu kaybın diyeti insan hayatı oldu, toprak kaybı ve fukaralaşma oldu. Makina keşfedilmiş, o makinaya can suyu olan petrol bulunmuştu. Artık vahşi batı için bir damla petrol, bir damla kandı. Devlet-i ali Osman'ı petrol denizinde boğdular. Bir asırdır şu milyonlar da ya petrol kuyularında boğulmakta veya maden ocaklarında öldürülmekteler.