O adam kim?

AK Parti'ye kapatma dâvâsından sonra anormallikler başladı. İşte, Akdeniz Üniversitesinde. Solcu ve sağcı olduklarına kanmış öğrenciler, birbirlerine girmişler, kavga-kovalamaca yaşıyorlar. Nasıl olmasın? Vatan kurtaracaklar. Onlar bu âli hizmetle okul arkadaşına saldırırken biri de onlara saldırmakta. Hem de 8-9 el kurşun sıkarak. Şimdi herkes soruyor: Kim bu adam? O adam, sıradan bir vatandaş. Bir yerde doğmuş. Bir yerlerde okumuş. Herhalde askerliğini yapmış. Bütün bunlardan sonra da nerede, ne zaman, kimler tarafından kendisine yüklenmişse o misyonu ifayla meşgul. İlk görev alması da bu ülke gençlerine ateş etmek. Muhtemeldir ki o gençleri ya kendisi veya arkadaşları kışkırtıp hainlerin üstüne aslanlar gibi saldırttılar. Bu adam kim? Abdi İpekçi'yi öldüren kimse o. İlhan Egemen Darendelioğlu'nu öldüren kimse o. Adnan Kahveci'yi öldüren kimse o. Danıştay saldırısını yapan kimse o... Madımak Otelini yakan kimse o. O adam, o adamın kendisi değil. O bir maske. Onu bir kullanan var. İşte asıl onları bulmak, bilmek lazım. Bunu yapmaya kalkıştığınızda faili meçhuller veya taşeron katillerle karşılaşıyorsunuz. Arkada sadece seneler süren dâvâlar, kayıp yıllar ve cevapsız kocaman sorular kalıyor. O adamların kim olduğu bir türlü çözülemiyor. O adamın nerede sahne aldığına dikkat. Üniversitede... Ne zaman? Tam da sosyal güvenlik yasa tasarısının protesto edildiği gün. O adam, kurşun sıkarken 70'li yıllar aktörlerinden biri de Kadıköy'de kürsüye çıkmış işçilere genel grev çağrısı yapıyordu. İktidar partisi, kapatılma tehdidi altında. Üniversitede ülke çocukları birbirine düşürülüyor. Sokaklarda işçilerin ayak sesleri. Bu arada bir garip adam kurşunlar atıyor. Adamın kendinden daha garip olansa gizlenme ihtiyacı duymaması. Yakında kurtarılmış mahalleler de ortaya çıkabilir. Allah o günleri bir daha göstermesin. Ama film, aynı film. Onun için... Ey üniversiteli gençler!.. Ne olursunuz, aklınızı başınıza toplayın. Siz en solcusunuz, ne sağcı. Siz bu memleketin kıymetli evlatlarısınız. Karşınızdakini dinleyin. O zaman göreceksiniz ki neredeyse aynı düşünmektesiniz. "Hain" kelimesinden daha hain bir şey yoktur. Sloganlar olmaz olsun. Komünist, faşist çamurları, vatan kurtarma yalanları yüzünden 1968-1980 arası tam 12 seneyi kaybettik. Bu berbat yıllarda birçok genç, tahsilini terk etti. Birçok genç, sakat kaldı, felç oldu. Binlerce genç, toprağa düştü. O solcu ve sağcı denen delikanlılardan bazıları darağaçlarında can verdiler. Unutmayın... Unutmayın... Unutmayın. Sizi kobay gibi. Sizi figüran gibi. Sizi maşa gibi kullanıyorlar. Ne olursun, taş atma. Sövme. Sloganlar, muhakemeni kilitlemesin. Aklını kullan. Yakın tarih üzerine eğil. Bir tezgâhla karşı karşıyayız. Sen yeni oyuncu değilsin. Bu oyun daha evvel defalarca sahnelendi. Ne laiklik tehlikede. Ne sağ-sol kavgası var. Ama sen onlar sanki varmış gibi, sanki vatan gerçekten tehlike altındaymış gibi kulağına fısıldanan asılsız sözlere inanıyorsun. Sen ki hiçbir hayat tecrüben yok. Ya yanılıyorsan? Bu hatanın bedeli çok pahalıdır.