Her sene nisan ayı gelmeden Türk hariciyesi, kesif bir diplomatik çabaya girişir, Türk dostu Amerikalı senatör ve temsilciler meclisi üyeleriyle toplum üzerinde etkili isimleri devreye sokmaya çalışır. Bir benzeri de Ermeniler tarafından yapılır. Ermenilerin buradaki diasporası bayağı faal. Türkiye'nin avantajı büyük devlet olması. İki devlet ilişkileri ittifak düzeyinde. Üstyapıda tamamız fakat altyapı zayıf. Elçiliğimiz bunu telafiye çalışıyor. İki bin akademisyen ve iş adamı mevcut. Üç yüz bin vatandaşımız var. Kaydına ulaşılamayanlarla birlikte bu sayı rahat üç katı. 13 bin talebe ve ortalama 500 bin Türk'le neler yapılmaz? Geçmiş dönemlerde burası çok ihmal edilmiş. Cemaat, boşluğu kapatma niyetinde. Sayıları 10 binden az değil. İleriki senelerde Kongreye cemaat mensubu Türkleri seçtirmek için şimdiden çalışıyorlar. Yahudilerden sonra toplantılarına en fazla Amerikalı parlamenteri bu Türk Cemaati getirebilmekte. Devlet varlık içinde darlık çekiyor. Yabancı dostlara verilen emek, onlarda bir eksilme olmadan buradaki vatandaşlara da verilseydi manzara çok farklı olurdu. 13 bin talebe ve yüz binlerle ifade edilen vatandaş kitlemiz mevcut ama ne yazar? Türklere mail gönderiliyor, şu gün bölücüler, şu gün Ermeniler, gösteri yapacaklar gelin sefaret önünde yer alın. Toplanan sayıyı yazsak ayıp olur. Bunu bir cemaatin üçüncü dereceden temsilcisi söylese kalabalıktan yollar kesilir. Devlet nerede yanlışlık yaptı dersiniz? Biz hep 24 Nisanlarda ABD başkanları lehimize konuşsun diye bekledik. Ermeniler de Türkiye aleyhine konuşsunlar diye baskı yaptılar. Devlet politikası olduğu için Türkiye aleyhine laf edilmiyor. 1915'te ne soykırım kelimesi vardı ve ne de jenosit. Ermeniler zorluyor ki soykırım de... Türkler asılıyor ki hayır talebi reddet. Bunun üzerine onlar da bu bir felaketti. Ermenilerin acısını paylaşıyoruz. Fakat Ermenileri kurtaran Türkleri de takdir ediyoruz. Ortak tarih üzerine çalışılmalı gibi ortalama beyanatlar veriyorlar. Bu bir klasik. Barack Obama da bunu yaptı. Eskiler de böyle yapmıştı. Sonrakiler de böyle yapacak. Gerçek şu ki jenosit değil mukatele/karşılıklı katliam var. Osmanlı Devleti, kendi ülkesinde bir kısım teb'ayı zarurete binaen daha emniyetli bölgelere nakletmişti/tehcir etmişti. Arşivler açılsın, tarihçiler çalışsın resmî tezimiz. Ermeniler buna yanaşmıyor. Çünkü hadise bazı Ermeniler için tüccarlık mevzuu olmuş. Sorumuz şu: Obama, büyük felaket değil de soykırım deseydi ne olurdu? Ne olacak, hiçbir şey. Güneş yine doğudan doğup batıdan batacaktı. Amerikan başkanı mahkeme reisi mi ki konuşması bağlayıcı olsun. İsteyen bize inanır istemeyen dilediğini konuşabilir desek dünyanın sonu gelmez. Birçok tehdit yok mu, var. Ama devletler bu tehditleri göğüslemek için kurulur. Daha evvel soykırım demiş çok sayıda meclis ve başkan varken bu telaş niçin tekrar edip durur? Bu Ermeni meselesinde ezberleri bozmak lazım. Amerika'dan yükselecek güçlü Türk varlığı/diasporası bu ihtilafın halline büyük katkı sağlar. Bir devlet, 3 meseleyle bir asır doldurdu: Ermeni meselesi. Kıbrıs. AB.