Ölümlerle Türkiye'ye tuzak kurmak

A -
A +
Türkiye düşmanları, taşeron örgütlerle 30 Mart ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kana bulayarak yılgınlık uyandırma peşindeler. Siyâsî partiler, daha yumuşak bir üslûbu tercih etmeli.

"Genç" kelimesiyle "ölüm" kelimesi birbirine ne kadar da zıt!..
Bu hafta içinde ölenlerden biri Berkin Elvan.
Henüz 15 yaşındaydı.
Gezi teröründe bulunması bir şanssızlık olmuş. O protestolar velev ki ağaç sevgisiyle olmuş olsa bile bir parktaki bütün ağaçlar, bir insanın serçe parmağı eder mi? Belli ki O'nun cenazesini istismar eden ve ölümü üzerine cinayet işleyen malûm örgüt, O genci Gezi'ye sürüklemiş. 15 Haziran 2013'te "ağaç" diye başlayıp sokak gösterileriyle iktidar devirmeye yönelen isyan kargaşasında Berkin Elvan, bir gaz kapsülü ile yaralanmış. Tedavisinin neticesiz kalması üzerine bu dünyadan göçtü. Polisin o genci hedef alarak kasden vurma ihtimali imkânsıza yakındır. Ya örgütü kendisini kargaşa ateşine attı veya o örgüt vurdu yahut yabancı ajanlar vurdular...  
Ölümün vaki olduğu gece Okmeydanı'nda bu defa da o zavallı gencin cenazesini ve perişan ailesini istismar ederek silahlı taşkınlıklara giriştiler. İtfaiye aracına bile saldırmak gibi şiddet gösterileri yapıldı. Fakat orada da kalınmadı. Berkin Elvan'ın başını yiyen örgüt, bu defa da Burak Can Karamanoğlu'nu katletti. Burak Can da 22 yaşında bir başka genç. Pis bir katilin daha pis bir kurşunuyla ana-babasını ve sevenlerini derin acılar içinde bırakarak o da ahirete göçtü.
Üçüncü bir gencin ölümü daha var:
Berkin Elvan, için ertesi günü Tunceli'de gösteriler yapılıyordu. Protestocular, polis arabasını taş yağmuruna tutmuşlardı. Ahmet Küçüktağ adlı polis de taşlarla terör ablukasına alınan o arabadaydı. Heyecanlandı ve kalbi bu heyecana dayanamayarak şehit oldu. Harput'ta toprağa verilen şehit Ahmet Küçüktağ da 24 yaşında bir gençti, henüz 8 aylık evliydi...
3 gencin de ölümüne yandık... ana-babalarını düşününce yüreğimizdeki yangın daha da alevlendi. Hangi protesto, o ana-babaların acısını dindirebilir? Şu var ki yakasını bir şekilde terör örgütüne kaptıran Berkin Elvan, öldüğünde bile örgütten kurtulamadı. Örgüt, O'nun tabutunu bayrağımızdan  mahrûm etti. Hatta belki serbest iradesiyle kalsa ailesi, çocuklarının cenazesini camiden kaldıracaktı.
Soru şudur:
Bu ölümlerin faili kim?
Gezi Parkı'da terör estirip iktidar devirmek isteyenler, kimlerse işte onlar. Gün gibi ortadaki DHKP-C Gezi eylemlerinde faal rol oynamış. Bu defa da cenazeyi propaganda için kullandığı gibi cinayet işleyerek gözdağı vermeye de kalkışmış oldu. Hedefte meşru iktidar, istikrar, huzurumuz ve Büyük Türkiye vardır.
15 yaşında 22 yaşında 24 yaşında ölen o gençler, bu ülkenin evlatlarıdır. Biri Alevi, biri ülkücü, biri polis. Dış güçler diyor ki: "Siz demokratikleşme paketiyle barış kurarsanız biz başka cephe açarız!"
Bu hain oyunu anlamalı, bu tuzağa düşmemeli.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.