Orhan Pamuk'un büyük başarısı

A -
A +

Orhan Pamuk'u Nobel Edebiyat Ödülü kazanmasından dolayı tebrik ediyoruz. Pamuk'la anlaşırsınız, anlaşmazsınız, beğenirsiniz beğenmezsiniz. O ayrı mesele. Neticeye bakmak lazım. Neticede cildler dolusu kitaplar yazmış, hemen hepsi toplumda konuşulmuş velûd bir kalem. Hakkındaki "en çok satan fakat en az okunan yazar" iddiası doğru olabilir. Kürtler ve Ermenilere dair söyledikleri geniş kitleyi rahatsız da edebilir. Buna rağmen bu ülkenin bir yazarı, Türkçe yazan bir edebiyatçı, Türkiye'ye Nobel ödülü getirmiştir. Kimse Kürt ve Ermeni yakınlığı, Türkiye düşmanlığı dolayısıyla bu büyük başarıyı yakaladığını iddia etmesin. Kıskançlığın âlemi yok. Bir yazarımız hayatta iken uluslararası çapta isim yapmış, kitapları onlarca dile çevrilmiş ve sonunda mükâfatına kavuşmuştur. Herhangi bir daldaki bir sporcu bile bayrağımızı dalgalandırıp milli marşımızı söyletince takdirlerimizi kazanıyor. Peki her sporcunun fikrini biliyor muyuz? Beyin, kastan daha mı az değerde? Darısı sinemamızın başına. Sinemada da Oscar almalıyız. Hedef Oscar olmalı. Böylece olur ki bir gün bilime de sıra gelebilir. Ancak bu gidişle o kadar zor ki. Bizde bilim cübbesi giymişler kafanın dışıyla meşgul. Onun için ilk 500'e giren dünya üniversiteleri listesinde hiç bir üniversitemiz yer alamadı. Bundan utanmak gerekmez mi? Nerede o hant hant konuşan rektörler? Niçin bunu izah etmiyorlar? Bu üniversite raporu yeni açıklandı. Ona üzülürken bırakınız bari Orhan Pamuk'tan dolayı sevinelim. Her alanda dünya ligine çıkmak istemiyor muyduk? Buyurunuz işte altın madalya. Bir zamanlar Türk sağı tarafından ezbere olarak karalanan Nazım Hikmet'in Sovyetler Birliği pençesindeki esir Türkistan'da, bugünkü Azerbaycan, Özbekistan gibi devletlerde okunduğunu, şairin buralarda sevildiğini öğrenince hayret etmiştik. Onlar komünist rejimde esirken sosyalist bir şair nasıl olur da makbul adam olurdu? Asya Türkleri şöyle diyorlardı, "Nazım'ın ideolojisi bizi alakadar etmez, onun mısralarında Türkçe'ye hasretimizi dindiriyoruz". Fransız milli meclisinin ikazlara aldırmadan "şovkırım" yapıp Türkiye'yi üzdüğü gün böyle sevindirici bir haberin gelmesi fena mı olmuştur? Milli Takım'ın küçük bir takım da olsa rakibini 5-0 yendiğinin sabahında bu haberin onu takip etmesi bir mutluluk vesilesi kabul edilemez mi? Başbakanı, Nobel alan yazarı, milli takım teknik direktörü aynı yaşlarda olan bir Türkiye'deyiz. Genç Türkiye bir yerlere koşuyor. Onun için Paris'te şurada burada fosilleşmiş bahanelerle önü kesilmek istenmekte. Dinamik edebiyat, dinamik fikir, dinamik siyaset, dinamik ekonomi, dinamik spor. Bunlar bir bütünün parçaları. Şimdi Orhan Pamuk'a düşen daha bir yerlileşmektir. İngilizce, Fransızca yazarak, Londra ve Paris'te yaşayarak, oraların meselelrini anlatarak Nobel'i hak etmedi. Her kalemde o topraklardaki nice insanın hakkı vardır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.