Orta Doğu'da Türkiye'nin itibarı muazzam

A -
A +

Hamas, Filistin'de tamamen demokratik usullerle siyasi seçimleri kazanarak iktidar oldu. Ancak, batının marjinal kabul ettiği bu hareketle Filistin-İsrail problemi nasıl çözülecekti? Seçimlerden sonra bazı kafalar bu suale takıldı. Zira, Hamas silahlı mücadele vermişti. İsrail'i de tanımıyordu. İsrai, bütün batının bir tanesidir. Onu tanımayanı kendisi de tanımaz. Hamas'ın Filistin'de iktidar olması enteresan bir vakte denk gelmiştir. Filistin'in efsanevi lideri Yaser Arafat artık hayatta değil. Ilımlı bir isim Mahmud Abbas, Filistin devlet başkanı. "Kasap" lakaplı İsrail başbakanı Ariel Şaron can çekişiyor. Irak işgali devam etmekte. Bu talihsiz memleketteki insan hakları ihlalleri, işkenceler, insanı kusturacak iğrençlikte. İran'ın vurulması münakaşaları sürüp gidiyor. Densiz, dengesiz, fakat içten pazarlıklı bir takım medya unsurları Sevgili Peygamberimiz'e -aleyhisselam- çizgiyle hakarete cür'et etmekteler. Hamas işte böyle bir vasatta bileğinin gücüyle seçim kazandı. Filistin seçimleri ilân edilip sonuç belli olduğunda Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Tayyip Erdoğan Davos'taydı. Oradan yaptığı açıklama şüphesiz ki Hamas kurmaylarının yüreğine su serpti. Adı konmasa da batıda sanki bu seçimleri gayrı meşru saymak gibi bir temayül seziliyordu. Tayyip Erdoğan, meşru seçimle gelene hakkının verilmesi gerektiğini ifade ettti. Hamas siyasi lideri ve yakın geleceğin Filistin başbakanı dün beklenmedik bir şekilde Ankara'ya geldi. Bu ziyaret, dünkü gündem itibariyle birden Ankara'yı ön plana çıkarttı. AB, ABD, Rusya vs.Hamas'a 3 şart koşuyordu. Silah'ı bırak, İsrail'i tanı, İsrail-Filistin barış andlaşmasını kabul et. Bunlar deniyordu ama, Rusya, bir taraftan da davetiye göderiyordu. Çin sıradaydı. Ankara da Hamas'a aynı şartları söylemekte. Ne var ki biz, mesleye tek taraflı bakmıyoruz. Türkiye, Hamas'a bunları söylerken israil'e de dönüp işgal ettiği Filistin topraklarından çekilmesini de söylüyor. İşte bu doğru tavır. Hamas'ın dünkü ziyaretine yol açmıştır. Moskova, Halid Meşal'ı resmen davet ettiği halde o arkadaşlarıyla birlikte Ankara'yı tercih etti. Memnuniyet verici olan şudur. Hamas, Ankara'ya tam tabi. Ankara ne derse onu yapacaktır. Kimsenin Filistin'i suçlamaya hakkı yok. Köşeye sıkışan, çaresiz kalan marjinal olabiliyor. Mühim olan, şu sonuç. Hamas'ın seçilmesi Filistin-İsrail ihtilafını çözmek için bir fırsattır. Taç giyen baş akıllanır. Hamas, telkinlerimizle aşırılıkları terk edecektir. İhtilafları Türk hükümetinin iradesi çözecektir. Çözüm yeri Ankara'dır. Bu prestij, yüz petrol kuyusundan daha değerli. Ortadoğu'nun merkeziyiz. Kuzey Irak da Anadolu'nun parçası, Filistin de. Kürt'e de biz sahip çıkacağız Arap'a da. Bugünün doğru politikası, Sultan Abdülhamid'in dünkü politikası ile buluşunca Türkiye kazanıyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.