Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, beklenen basın toplantısını yaptı. Özkök Paşa'nın konuşmasını 3 kısma ayırmak mümkün. AB ile alakalı görüşler. TSK ile alakalı ifadeler.. Şahsına dair beyanlar... Avrupa Birliği ile alakalı görüşleri ümitvar ve temkinli bir yapıda. Annan Planının eksi ve artıları olduğunu dile getirdi. Herkes bunu kabul ediyor. Bununla birlikte suallere cevaplarında daha net bir mütalaa ortaya koydu. Hilmi Özkök Paşa'nın artıların daha fazla olduğu şeklinde düşündüğü anlaşılmakta. Bir çırpıda şunları saymıştır. İki kesimliliğin resmiyet kazanması, federal yapı, Türk tarafının bu yapıda kurucu devlet olarak ismen zikredilmesi, senatoda eşitlik, karar almada eşitliğin oynadığı rol, garantörlüğümüzün devamı ve bu alanda ilave yetkiler kazanmış olmamız, askerimizin azalarak dahi olsa adadaki mevcudiyetinin sürmesi gibi hususlar. Bunlar sözlü cevaptır. Yazılı olsaydı muhakkak ki birkaç unsur daha ekleyebilirdi. Buna mukabil, güneyden kuzeye göçün neler getireceği kaygı vericidir. Bütün bunlara rağmen KKTC halkıyla TBMM'nin en isabetli kararı vereceğini ve dolayısıyla TSK'nın da bu neticeye hürmetkâr olacağını dile getirmiştir. TSK ile alakalı ifadeleri, Anadolu coğrafyası ve Kıbrıs'ın yer aldığı doğu Akdeniz'le birlikte bir bütünlük arz etmektedir. Genelkurmay Başkanı bu coğrafyanın stratejik konumuna dikkat çekiyor. Hakikaten Anadolu coğrafyası, nice millete mezar olmuştur. Onun için güçlü bir Türk ordusunun varlığı olmazsa olmazlarımızın başında gelmektedir. Hilmi Özkök bunun da kuvvetli bir ekonomiyle mümkün olduğuna bilhassa dikkat çekmekte. Kuvvetli ekonomiyi temin hükümetlerin vazifesi. O ekonomiyle çağdaş ordular seviyesini korumak da TSK'nın. Genelkurmay Başkanı bunu izah etmekte. Dikkat çektiği diğer husussa TSK'nın hassasiyetleridir. TSK'nın din düşmanı gibi gösterilmesini şiddetle kınıyor. Böyle bir imajın tehlikesi ortadadır. Dediği aynen şöyle. "TSK milletimizin dini inanç ve hayatına saygılıdır. Bu anlayış laikliğe aykırı değildir". Konuşmanın üçüncü kısmı sayın Özkök'ün şahsıyla alakalı beyanlardı. Meselelere milletine ve devletine zarar vermemek için, "sorumlu, ılımlı, yapıcı, birleştirici ve dikkatli" yaklaştığını beyan ettikten başka "ses gürlüğünün değil aklın önderliğinin önemli olduğu"nu, bunu tercih eden nesillere komuta ettiğini açıkladı. Ayrıca Sezer'den sonra kendisinin Çankaya'ya getirilmesine dair teklif aldığına ilişkin iddiaları ise net bir dille yalanladı. Konuşma topyekun değerlendirildiğinde terbiyeli bir üslup ile objektiflik ve sağduyu hakimdir. Genelkurmay başkanımız, kendisi belirtmese bile Türk milleti, tecrübeli hissiyatı ile ondaki yapıcı, ılımlı ve sorumlu yönetim anlayışının farkındadır. Özkök Paşa bu tarafıyla bir denge unsurudur. Sürdürülebilir istikrar dengeli insanlarla mümkündür.