İnanılmaz gibi ama Paris yanıyor. Sanki II. Dünya Harbi günleri. 3500 araç ateşe verilmiş. 800 kişi nezarete alınmış, bunların yarıya yakını tutuklanmış. Suçları cezayi ehliyeti olmayan çocuklar işlemekte. Fransa'da 5 milyon Müslüman yaşıyor. Çoğunluk Kuzey Afrikalı. Onların çoğu Cezayirli. Işıltılı Paris'le bu insanların hayat sürmeye çalıştığı varoşlar arasında hiçbir benzerlik yok. Cezayi ehliyete sahip olmayan çocukların dedeleri, Kuzey Afrika'da Fransızlara karşı savaşmış insanlar. Varoş çocukları o savaşları, sömürge günlerini dinleyerek büyüyorlar. Emperyalist kuvvetler bir gün denizi aşarak gelmiş memleketlerini işgal etmişler. Ruhlarda zaten o işgalin, sömürge günlerinin dinmez acıları zonkluyor. O savaşlarda mesela Cezayir milyonlarca evladını kaybetti. Libya öyle, diğerleri öyle. Bir zamanlar savaşla, sömürüyle perişan edilen nesillerin torunları bugün Paris'in varoşlarında her türlü medeni şarttan mahrum olarak yaşamakta. Kibirli Fransız bunları aşağılıyor. İşsizlik yüzde 50'lere varmakta. Üstüne üstlük, tekrar tekrar ezilmiş bu kitlenin inanç ve değerleri hırpalanmakta. Paris'le varoş arasında uçurumlar var. Tarihten beri sürüp gelen haksızlıklar, adaletsizlikler yaşanmakta. Adalet layıkıyla tevzi olunmazsa sonunda patlamalar olur. Sebep şudur-budur. Mühim değil. Evet, isyan yeni meydana geldi ama onu hazırlayan sebepler asra dayanmakta. Eylemin oluş şekli Filistin'i hatırlatıyor. Aynı küçük yaşta çocuklar, aynı şiddet. Hak yenilince insanları kimse tutamıyor. Fransa'nın bir şanssızlığı da içişleri bakanı. Nicolas Sarkozy, yangına benzin sıktı. AB sürecinde bize de sıkıntı vermişti. Bari vaktinde istifa etse veya yerinden alınsa. Yoksa bu yangın bütün Avrupa'yı sarabilir. Varoş olmayan memleket yok gibi. Televizyonlarda ışıltılı dünyalar, plazalarda ışıltılı dünyalar, bulvarlarda ışıltılı dünyalar. Varoşlarda ise utanç manzaraları. Manzara Fransa'ya mahsus değil. Her tarafta aynı. Her şehrin bir vitrin semtleri bir de arka mahalleri bulunuyor. Eğer bu yangın yerinde söndürülemezse can-mal güvenliği diye bir şey kalmaz. Sosyal devlet, sosyal adalet sadece kanun maddesi olarak kalmamalı. Kalırsa işte bunlarla karşılaşırız. Bugün Paris yanar, yarın başka yer. Sadece kendi rahatını düşünen benciller dünyada rahat bırakmıyorlar. Sorumsuz yayınlar, ekonomik uçurumlar kışkırtıcı olmakta. Varoş merkezi basmadan herkes aklını başına toplamalı. Ne var ki Avrupa hükümetleri hâlâ vahametin farkında değiller. Paris yanıyor, yangın mahalleye sirayet edebilir.