Paris'te 3 kadın, Türkiye'de 3 tabut

Kullanıldılar ve vakti gelince de hiç tereddüt edilmeden harcandılar. Mümkündür ki daha evvel de başka devletler kullanmışlardı. Onlar dağda, ormanda, hapiste olanlar gibi aslında bu ülkenin çocuklarıydı. İdeolojiye bulaştılar, inançlarını terk edip ırkçı oldular, örgüt kurdular, örgüte dahil oldular, yurt dışına kaçtılar ve nihayet katledildiler. Bakıldığında esas görülmesi gereken yitirilmiş hayatlardır. Ortada binlerce benzeri gibi bir hüsran, bir dram var. Cinayetle Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Afrika gezisi ve terörün bitirilmesine dair yapılan görüşmelerin eş zamanlı olması çok dikkat çekicidir. Fransa, Afrika'yla yakından alakadar. Orada sömürgeleri vardı. Örtülü şekilde yine var. Bugün dahi Mali ile meşgul. Mali'de bir iç karışıklık sebebiyle çıkan çatışmada hükümete yardımcı olma bahanesiyle BM ve AB'yi de arkasına alarak bu ülkeye müdahil olmakta. Türkiye'nin kayıp kıta Afrika'yı yeniden keşfedip elçilikler açması, mazlum memleketleri imar ve inşaya başlaması, burada Türk sevgisinin uyanması, eski patron devletlerden en evvel Fransa'yı huylandırdı. Yapılan her iyileştirmeyi kendi yolunun kesilmesi olarak görmekte. Bu sebeple Türkiye'ye "sen Afrika'yla ilgilenirsen ben de barışa giden yolu dinamitlerim!" diye göz dağı vermek için harekete geçtiği düşünülmekte. Bu zaviyeden mütalaa edildiğinde İsrail, İran, Rus, Alman, Suriye istihbaratından daha ziyade Fransız istihbaratının operasyon ihtimali kuvvet kazanıyor. Memnuniyet verici olan şimdiye dek Türkiye'den kimsenin bu katliam tuzağına düşmemiş olmasıdır. Cinayet, barış sürecine taş olamadı. BDP'li vekillerin "bu katliamı güçlü Türkiye'yi istemeyenler yaptı" sözleri sağduyunun sesidir. Cenaze definleri, barış süreci için zor eşiktir. Bu eşiğin aşılması, hiç kimsenin kışkırtmaya gelmemesi, oyuna düşmemesi gerekir. Şüphesiz ki araya birçok ajan karışacaktır. Aykırılıkları onların tezgâhı olarak görmeli. Evet, daha niceleri gibi bu hayatlar da yitirildi, daha doğrusu bitirildi. Taş gibi gerçek o ki Paris'te 3 kadın, Türkiye'de 3 tabuttur. Arkalarından edilen allı-pullu sözlerin onlara zerre kadar faydası yok. Binlerce benzeri gibi eş olmadan, ana olmadan, aile hayatı yaşamadan, sevmeden, sevilmeden bir ham hayal uğruna ölüp gittiler. Beride ise ana-babalarının yüreği yanmakta. Dileriz bu cinayet, kadını ve erkeğiyle bütün örgüte ders olur, barışı engelleyeceğine inadına ona hız kazandırır.