Başbakan ve kabine arkadaşları, Çevre ve Orman Bakanı Sayın Osman Pepe'ye sonuna kadar destek vermeli. Her nev'i basın-yayın organı desteğinde tavizsiz olmalı. Sivil Toplum Kuruluşları, "nemelazım"cı kalmamalı. Kısacası devlet, hükümet, medya ve millet, kelleyi koltuğa almış bir bakanı asla yalnız bırakmamalıdır. "Ya devlet başa ya kuzgun leşe!" denecek gündür. Bir bakan, yalan, talan ve alanı ortaya çıkardı. Ne var ki devletin meşru güçleri, bazı kurtarılmış yerlere giremiyor. Oraları ele geçirmiş ali kıran-baş kesenler, Adnan Kahveci'yi, hatırlatma cür'etinde bulunuyorlar. Nasıl ki birçoklarında olduğu gibi eski bakan Adnan Kahveci de meçhul bir trafik kazasıyla ortadan kaldırıldıysa bakan Osman Pepe'ye "seni de aynı akıbete uğratırız!" ihtarı yapılıyor. Kasalı, masalı, keseli kravatlı maganda terörü bölücü terörden az tehlikeli değil. Dünyanın en güzel mekânlarından İstanbul Boğazı sırtları, bir kapkaç döneminde işin içine siyaset ve bürokrasinin her çeşidinden adamlar da katılarak işgal edildi. Polis ve zabıtanın gücü zavallı gecekonducuya yetiyordu. Buralara ilişen olmadı, olamadı. Oralar kurtarılmış bölge. Eli uzun, gücü korku salan müteahhitler, aracılar, şunlar bunlar kendilerine medyadan, bürokrasiden vs. yandaşlar bularak, onlar satın alınarak İstanbul'un silueti değiştirildi. Yıllardan sonra bir yiğit adam, kendini ortaya atıyor. Onun için herkesin bu bakana sahip çıkması lazım. TSK, kuvvet komutanlığına kadar yükselmiş bir eski Paşayı, ortada delil bırakılmadığı halde zenginleşme gerekçesi kabul edilir bulunmadığından rütbesi, unvanı ve serveti dahil her şeyi elinden alındı. Adalet, sadece Türk Silahlı Kuvvetlerinde, garnizonda değil, bütün Türkiye'de hakim kılınmalı. Bazen bakıyorsunuz Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay en sivri konulara, politize meselelere, vatandaşın rencide olduğu işlere kendini yıpratma pahasına müdahil olabiliyorlar. İşte hukukun, adaletin gösterileceği alan. Haydi asıl buralara girin, müdahil olun, ağırlığınızı koyun. Boğaz sırtları veya bir başka İstanbul iklimi. Her neresi olursa olsun, kim yaparsa yapsın, sonu kime dayanırsa dayansın. İşgal, işgalcinin yanına kâr kalmamalı. Hele orman, ormanda yalnızca bugünkü vatandaşın değil, dünkü ve yarınki nesillerin de hakkı var. Orman, ağaç, çevre, mirastır. Yeşil mirası muhafaza etmek herkesin vazifesi.