İsrail, Hamas militanlarının sivilleri roketlerle vurmasına misilleme gerekçesiyle başlattığı saldırıyı durdurdu. Cebaliye mülteci kampına karşı yapılan operasyonda füze, tank ve dozerler kullanıldı. Kamp yerle bir, taş taş üstünde kalmamış. Eğer eksik bilgi verilmiyorsa 130 ölü, 100 yaralı var. Ölenlerin 20 kadarı çocuk yaşta. Bu dramın nereye varacağı meçhul. Filistinli sahipsiz. Devleti de hakları da verilmiyor. Bu şartlardaki insanlar ne yapabilirler? Ariel Şaron elindeki bütün devlet imkânlarıyla sivil, kadın çocuk demeden onları imha etmekte. Hamas'ın sivilleri vurması doğru mu? Elbette değil. Kim olursa olsun, sivil öldürülmesi tasvip edilemez. Ancak Hamas'a "militan", İsrail'e "devlet" deniyor. Filistinlilerin başına bir hal gelince Hamas veya benzeri örgütler, kendilerini savunma kabilinden çıkışlar yapmaktalar. O çıkışlar, İsrail hükümetinin bahanesi olmakta. İsrail'in Cebaliye'de işlediği bir insanlık suçudur. "Kasap" lakaplı Şaron gözünü kırpmadan zulmediyor. 16 gün zarfında 130 kişiyi öldürüp bir o kadarını da yaraladıktan sonra dünyaya şirin görünmek için ramazan dolayısıyla geri çekildiği yalanını söylemekte. Bir şey kalmış mı ki devam etsin? Öldürdüğü kadar öldürdü, yıktığı kadar yıktı. Evet, İsrail'de devlet terörü uygulanmakta. Hem de olanca şiddetiyle. Bazı yazarlar, filmciler 50 yıldır beyin yıkamaktalar. Anlattıklarına göre Yahudiler zavallı, Naziler katildir. Peki bu yapılanlar ne? Şaron'un zulmü, Hitler'den daha mı az? Filistin'de artık neredeyse bütün nesiller savaş çocuğu. Dünyanın gözü önünde katliam yapılmakta. Arkası kuvvetli olduğu için kimse İsrail'e ses çıkartmıyor. Yazarlar, filmciler, tiyatrocular Yahudi'ye zulmü görüp de Yahudi'nin zulmünü görmeyince doğru davranmış oluyorlar mı? Bir tahayyül ediniz, şu vahşetin onda biri Türkiye'de cereyan etseydi neler yaşardık? Bir kere krediler askıya alınır, ambargolar gelir, hayal edilemeyecek tehditler savrulur, memleketimiz batılı komiserlerin istilasına uğrardı. Şükür ki bizde böyle vicdansızlıklar olmamakta. Bunu ne bir Türk hükümeti yapar ve ne de Türk milleti böyle bir vahşete müsaade eder. Kasap Şaron, Bush'tan arka almakta. George. W. Bush Ariel Şaron'a ses çıkartamıyor. Çıkartamaz. Çünkü karıştığında Şaron, ona Irak'ı hatırlatacaktır. Irakta olanlar Filistin'dekilerden farklı değil. Her iki memlekette de kutsal ayda kan dökülmekte, katliam yapılmakta. Bu yüzden müdahale mes'uliyetindeki devlet, Filistinli anne ve çocukların halini görmezden geliyor. Amerika görmeyince dünya da görmüyor. Dünya kör olmuş. Sokak köpeklerinin bile bir hakkı var, bu zavallıların hayat hakkı yok. Dünyalı, ne Filistin'i görüyor, ne Irak'ı. Halbuki Müslümanların yüreği yanmakta. Şu mübarek günlerde kucaktaki bebekten, bastonlu ihtiyara kadar suçsuz insanlar ya ölmekte veya evsiz-barksız kalmakta. Bari Ankara görse, Ankara görmeli, Ankara tez zamanda diplomatik taarruza geçmeli. Uyuşuk, sorumsuz Arap dünyasından bir beklentimiz olamaz. Osmanlı dünyası bizim dünyamızdır. Herkese ve her şeye rağmen oralara sahip çıkmak zorundayız.