İmparatorluk üstünlüğünü kaybetmiş milletlerin sonraki zamanlarda bu günleri unutmaları kolay değildir. Çarlık Rusya'sı bir imparatorluktu, Sovyetler Rusya'sı başka imparatorluk. Rus milletinin bu şansı kaçırmasının üstünden daha 20 yıl bile geçmemiştir. Mihail Gorbaçov ve Vladimir Putin bu 20 yıl içinde Rusların yetiştirdiği iki önemli devlet adamı oldu. Biri ömrünü doldurmuş geniş bir coğrafyayı Rusların lehine en az kayıpla tasfiye etti, diğeri Rusya Federasyonunu eski kudretine yükseltmek için ne lazımsa yapmakta. Gürcistan ihtilafı esasında bunun eseridir. Rusya, emperyal ideallerde. Gürcistan, kabaca şöyle tarif edilebilir. Ortada Gürcüler. Kuzeyde Osetler, kuzey batıda Abazlar, güney batıda Acaralar. 5 milyona varmayan küçük bir memleket fakat onlarca bölge ve 9 vilayet. İstiklali kan dökülme sebebi olan Osetya kuzey ve güney diye ikiye ayrılmakta. Kuzey, Rusya tarafında. Güney Gürcistan'da. Güney Osetya, Abazya ve Acara, Sovyetlerden sonra Gürcistan hudutları içinde muhtar idareler halinde kaldı. Eğer tarihin doğru bir şekilde okunması gerekirse bir Osmanlı şehri olan Batum'un merkezlik yaptığı Acara Türkiye'ye bırakılmalıydı. Musul gibi Batum da Lozan kayıplarımızdandır. Ne var ki bunun olabilmesi için SSCB'nin parçalandığı '90-'91'lerde Ankara'da diplomasi dehalarına sahip olmamız şarttı. Bilakis "Sovyetler dağılıyor" dendiğinde devrin başbakanı "ama Kızıl Ordu var" demişti. Muhtar/Özerk idarelerden ilk ikisi daha sonra Putin'i de arkalarına alarak istiklallerini ilan ettiler. Bastırıldı, tekrar ilanlar yaşandı ve yaşanmakta. Acara muhtemelen Türkiye'nin de telkinleriyle Tiflis'le daha uyumlu yaşamaya devam ediyor. Osetlerin dediği şu "biz hiçbir zaman Gürcistan'a bağlı olmadık. Bizi muhtar idare olarak Sovyetler Tiflis'e tabi tuttu. Dağıldığında da yarımız burada kaldık yarımız orada." Abazların itirazı da çok farklı olmamalı. Bu tez mantıken doğrudur. Ancak, güney bağımsız olurken kuzey ne olmakta? Soran yok. Yalnızca Putin, "mademki Kosova tanındı bunlar da tanınacak!" diye baskı yapmakta. Önce bağımsızlık, sonra Rusya haritasında yer almak. Lenin de vaktiyle bütün Kafkas ve Orta Asya Müslümanlarını bu suretle kandırmıştı. "Gelin çarlığı yıkalım, müstakil devletler olun" dedi. Mazlum milletler ayıktıklarında iş işten geçmişti. Diğer sebep Türkiye'dir. Türkiye-Gürcistan-Azerbaycan tam bir ittifak halinde. Bu savaş, Kars'ta yapılan üçlü cumhurbaşkanları toplantısından sadece iki hafta sonra patlak verdi. Abdullah Gül, Mihail Şaakaşvili, İlham Aliyev posterleri hâlâ Kars caddelerinde birlikte tebessüm etmekte. I. Dünya Harbinden sonra bölgemiz haritasını mahveden iki isim vardır, Winston Churchill ve Josef Stalin. Putin gibi o da bir Gürcü olan Stalin, Azerbaycan'la yolumuzu, araya Ermenistan kamasını sokarak kesmişti. Bunu şimdilerde Gürcistan üzerinden aştık. Putin, bu yolu, yeni göstermelik devletlerle önce daraltmak sonra ortadan kaldırmak istiyor. Zira Rusya Federasyonu süper güç arayışındaysa Türkiye Cumhuriyeti de bu arayışında. Peki ne yapacağız? Gürcü, Abaz, Oset, Acara'nın hiçbirinden vazgeçemeyiz. Onlar, Türkiye millet nakışının renklerinden. Rusya ile de kötü olmamız akıl kârı değil. Gayet mükemmel anladığımız niyetleri bilmezlikten gelerek aktif arabulucu rolünü üstlenmek en isabetli politikamız olacaktır...