İş adamı Ahmet Çalık'ın Sabah-ATV grubunu satın almasıyla bazı yerlerde satırlar bilenmişti. Ümitler, sayın Çalık'ın 1.1 milyar dolara satış bedelini gününde temin edememesindeydi. Fakat, alıcı, bu parayı buldu ve gününde TMSF'ye yatırarak mülkiyeti temellük etti. Mülkiyeti devraldığı ân, intikam manşetleri de atıldı: -Sabah, El sabah oldu! Sebep? Ahmet Çalık, Katar'dan hissedar bulmuş ve şirketin yüzde 25'ini ona satmıştı. Bu şu demekti, yurda 275 milyon dolar para giriyordu. Buna bakılmadı. Paranın rengi sorgulanarak karalama başladı. Sonra yüklenmeler derinleştirildi. Ahmet Çalık, sunduğu proje karşılığı paranın kalanını iki yerli bankadan almıştı. Ardından Cumhurbaşkanı hedefe oturtuldu. Sabah grubunun yeni sahibini sayın Abdullah Gül'ün Katarlı iş adamı Hamad bin Halife el Tani'yle tanıştırarak bu parayı bulmasında aracılık ettiği ileri sürülüyordu. Doğru değil, fakat olsa bile ne var bunda? Ülkenin bir iş adamı dünyaya açılıyor, dünya ile birlikte koşmak istiyor, Cumhurbaşkanı da onu sahipsiz bırakmıyorsa ne kadar güzel. Kaldı ki Çalık Holding zaten esas itibariyle yurt dışında. Türkmenistan'dan Arnavutluk'a kadar uzanmakta. Çankaya'dan 7 yılda 7 kere dışarı çıkmayan cumhurbaşkanları ne yaptı? Karışmayarak, konuşmayarak iyi mi ettiler? Nitekim sayın Cumhurbaşkanı "evet, ben tanıştırdım ama sadece onu değil, çok iş adamımızı çok yabancı müteşebbisle tanıştırdım" mealinde net bir açıklama yaptı. Şimdi Ahmet Çalık, taarruz altında. İktidarın "yandaş medya oluşturduğu" savunulmakta. Hızla tiraj kaybettiği haberleri yayılmakta. Medyadaki yerlilik yüzdesinin artması hazmedilemiyor. Çalık grubu yıldırılarak bu sektörden kaçırılmak istenmekte. El Sabah ne demek? Aynı aşağılama, hor görme Turgut Özal zamanında Türkiye'ye gelen Arap turistlere karşı da işlenmiş ve sonunda onların diğer Avrupa ülkelerine gitmelerine yol açılmıştı. Şunu sormalı. Katar'dan sermaye gelince adı geçen gazete "El Sabah" oluyorsa Kanada'dan gelseydi ne olacaktı, "The Sabah mı?" Veya biteviye TMSF'de kalsaydı daha mı iyiydi? Şirketler kolay kurulmuyor. Markalar kolay oluşmuyor. Medyadaki iki numarayı yok etmek. İzahı zor durumu görüyor olmalısınız. AK Parti'yi yok etmek. Sabah'ı yok etmek. Çalık'ı yok etmek. Hakan Şükür'ü yok etmek. Peki Türkiye nasıl var olacak? Şu mantıkla nereye kadar gidilir? -Ya benim gibi düşüneceksin, benim gibi olacaksın veya yok olursun!..