Adaletin tek bizde ağır işlediğini sanırdık. Lahey Soykırım Mahkemesi, yalnız olmadığımızı gösterdi! "Sırp Kasabı" adıyla meşhur Slobodan Miloseviç muhakemesi devam ederken hücresinde ölü bulundu. Bu insan şeklindeki canavar, yüzbinlerce kişinin katili. Bir o kadarının sakat kalmasının mes'ulü. Bir o kadar kadının ırzına geçilmesinin sorumlusu. Bir o kadar çocuğun istikbalini karartan. Bir o kadar evin, iş yerinin yakılıp yıkılmasının vebalini boynunda taşıyan. Yugoslavya çökmeye yüz tutunca Miloseviç, Büyük Sırbistan'ı kurma hayaliyle harekete geçti. Harekete geçtiği gün, Kosova Meydan Muharebesinin 600. Yıl dönümüydü. Hem Türklerden intikam alacak ve hem de Büyük Sırbistan'ı kuracaktı. Oralarda Müslümana "Türk" denmekte. Bu sebeple Boşnaklar "Türk"tü. Başta Boşnaklar olmak üzere bütün Müslümanlara saldırdı. Daha sonra araları açılınca Hırvatlara da yöneldi. Böylece saydığımız vahşet işlendi. Miloseviç, 5 yıldır mahkemedeydi. Sonunda bir beynelmilel mahkeme hüküm vermekte âciz kaldı. Çünkü katil, hücresinde ölü bulunmuştu. Şimdi mağdurlar, mağdureler, o günün çocukları bugünkü gençler, herkes üzüntü içinde. Tek ümitleri ilahi ceza. İlahi ceza mutlaka yerini bulur. Ancak bu gerçeğin varlığı beşeri cezayı lakaytlığa itemez. Lahey Mahkemesi, lakayd mı davrandı? Lakayd mı davrandı, nemelazım mı dedi, ipe un mu serdi, dolaylı olarak korumacılık mı yaptı? Bizim de herkesin de bildiği bir şey varsa o da adalet tecelli etmedi. Geç dahi tecelli edemedi. Hem soykırımdan yargılayacaksın, hem bu kadar âciz kalacaksın. İnanılır gibi değil. Kosova, Bosna, Mostar, Srebrenika gibi şehirlerde dünyanın önünde katliamlar cereyan etmişken bu mahkeme 5 sene boyunca neyi, niçin araştırdı? Türklerin Ermenilere soykırım yaptığını iddia edenler göz önündeki soykırımı neden görmezler? Yoksa hesap şu mu, bu hesap mı planlandı? Şayet, Slobodan Miloseviç, insanlığa karşı işlediği soykırım suçundan ceza alsaydı Sırbistan, tazminata mahkum olacaktı. O öldürülerek Sırbistan kurtarıldı. Dâvâ 5 yıl süründürüldü, zanlı "eceliyle ölmeyince" icabına bakıldı! İcabına bakılmasaydı lideri soykırımdan mahkum bir devlet AB'ye alınamazdı. Bu taktikle Sırbistan'ın AB yolu temzilenmiştir. Hem Sırbistan tazminattan kurtuldu, hem yolu açıldı. Şimdi vicdanlara sormak lazım: Slobodan Miloseviç mi, Saddam Hüseyin mi daha suçlu? Kıyas kabul etmeyecek şekilde Miloseviç suçlu. Peki, neden öyleyse Saddam uluslararası bir mahkemede değil de düşmanı olan Kürt hakimlerin elinde? Miloseviç, cezasız, daha kötüsü mahkum olmadan gitti. Saddam ise idam edilecek! Bu fark niçin? Neticede biri Slav ve Hıristiyan, diğeri Arap ve Müslüman. Adalette bile çifte standart mı? Her şey, izaha muhtaç olmayacak kadar ortada.