Şarıkamış şehitlerini anmak

A -
A +

Almanya I. Dünya Savaşına girerken başlangıçta Osmanlı Devleti'ni yanına almak istemez. Bu safhada tarafsızlığımızı ilân etmişiz. Daha sonra Alman hükümeti hatasını anlar. Boğazlara sahip Türklerin yanlarında yer alması Rusların güneye inmesini engelleyecektir. Bu düşünceler altında Enver Paşa, 2 Ağustos 1914'de ateşli taraftarı olduğu Almaya ile bir andlaşma imzaladı. Andlaşmadan sadece Sadrazam Said Halim Paşa, Dahiliye Nazırı Talat Paşa ve Meclis Başkanı Halil Bey'in haberi vardı. Padişaha ve Meclise haber verilmemişti. Andlaşmanın 2. maddesine göre Almanya harbe girerse Türkiye de girecekti. Enver Paşa'nın lehine olan fikir şudur: Enver Paşa, 93 Harbi'nde düşmana kaptırılan yerleri geri almak arzusundadır. Hem Ruslara kaptırılan şehirlerimiz geri alınacak ve hem de Orta Asya Türklüğüne ulaşılacaktır... Bu arada malum ve meşhur Goben ve Breslav hadiseleri yaşandı. Bu gemileri sözde satın aldık. Buna rağmen Türk bayrağı taşır vaziyette Rusların elindeki limanları topa tuttular. 2 Kasım 1914'de Ruslar, Kars'a doğru taarruza geçti. 22 Aralık 1914'de muharebe başladı. 100 bin askerle Ardahan Sarıkamış hattına yüklendik.. Şartlar lehimize olduğu halde acele edilmiş, hazırlıklar tam yapılmamıştı. Bu yüzden 11. Kolordumuz geri püskürtüldü. 9. Kolordu esir oldu. Başkumandan Vekili Enver Paşa, ısrarla 10. Kolordunun Sarıkamış üzerine yürümesini emretti. Mevsim kıştı. Kar, adam boyuydu. 3 bin metre yükseklikteki Allahuekber dağları aşılacaktı. Askerin üstünde başında yoktu. Enver Paşa'nın aleyhine olan fikirse şudur: Böylece Osmanlı ordusu bu cephede Rusları meşgul ederek Batıda Almanlara zaman kazandıracaktır. Niyet her ne olursa olsun, netice hüsrandır. 100 bin askerden sadece 10 bin kişi kurtulabildi. Türk kaynaklarına göre 90, Rus kaynaklarına göre 60 bin kişi donarak hayata veda ettiler. 20 bin de Rus askeri donmuştu. 18 Aralık 1917'de Ruslarla Erzincan Mütarekesi yapıldı. Bu mütarekeden sonra Ruslar, Doğu Anadolu'nun tamamından çekildiler. Çarlık Rusya ordusu, Kars, Erzurum, Van, Muş, Bitlis, Hakkari'ye kadar girmişti. Ermeni fitne tohumları işte bu sırada o topraklara serpildi. 3 Mart 1918'de yapılan Brest Litovsk Andlaşmasıyla Kars, Ardahan, Batum Osmanlı Türkiyesi'ne iade edildi. Daha sonraki senelerde yaz gelip de Allahuekber dağlarına bakan Sarıkamışlılar karların eridiği yerlerde kendi deyişleriyle "çalı-çırpılar" görür oldular. Bunlar, çalı-çırpı değil, hangi vaziyetteyse o halde donup kaskatı kalmış şehid neferlerdi. Zamanla o aman vermez dağlarda yalnızca şehid kemikleri kaldı. 1963 yılında 3. Ordu Komutanı Org. Refik Tulga o aziz emanetleri toplatarak defnettirdi. Allahuekber dağları şimdi milli park. Bu sene, bazı sivil toplum kuruluşları ile dedeleri oralarda yatan bazı vatandaşlarımız, Genelkurmay Başkanlığımızın himaye ve desteğinde Sarıkamış'ta bir araya gelip şehitlerimizi anma kadirşinaslığını gösterdiler. Batıda Çanakkale neyse doğuda Sarıkamış odur. Biri hüsran, biri zaferdir; ama ikisi de bizim tarihimizdir. İkisinde ölenler de bizim atalarımız. Dereceleri yüksek, şefaatleri üzerimize olsun. Bizim Çanakkalelerimiz, Sarıkamışlarımız bitmez. Harita üzerinde Sarıkamış'tan Çanakkale'ye oradan Kıbrıs'a baktığınızda Kıbrıs'ı bir altın üçgenin alt ucu olarak görürsünüz. Evet, bizim Sarıkamış'ımız, Çanakkale'miz bitmez. Altın bir coğrafyadan bir altın üçgene sığındık. İbrişimin Kozaları Battın Avşar kazaları Sarıkamış'ta kırıldı Gonca gülün tazeleri

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.