Seçimle gelen hükümdar

A -
A +

> Washington, DC Washington'a ilk girişimizde ilk dikkatimi çeken halk arasında kısaca monement denen Washington Abidesi olmuştu. Dikilitaş'ın bir kaç kat daha büyüğü. 169 Küsur metre... Bizans, Yerebatan Sarnıcı'nın köşesine bir sütun dikmiş ve burayı dünyanın merkezi saymıştı. Osmanlı devlet anlayışı, ona ilişmemiş, Yavuz Sultan Selim Mısır'dan bugünkü Dikilitaş'ı getirerek Sultanahmet Meydanına dikmişti. İstanbul, bir kere daha dünyanın merkeziydi. Yavuz, Osmanlı'nın cihanşümul düşünme idrakinde büyük hamledir. Merkez sabitlemesi O'nun olduğu gibi, Hilafet siyasetinin keşfi de bu Padişah'a aittir. Dikilitaş bir bayrak, Topkapı Sarayı'nda hükümetin toplandığı odanın üstünde yükselen Cihannuma, dünyanın tarassut edildiği bir dürbündür. Bu tarihi harstan haberi olan biri, Washington DC'de Monument'i görünce Amerika'nın anlayana "dünyanın merkezi burasıdır" dediğini hemen okur. Abide, 1840'da Mısır'dan mülhem tasarlanmış, inşasına 1848'de başlanmış 1889'da açılışı yapılmıştır. O devirde Amerika, şimdikinden hayli küçüktür ve İstanbul'da ancak bir maslahatgüzarla temsil edilmektedir. Mermer abide yapılırken eyaletlerden ve diğer devletlerden yardım alınmıştır. Bugün asansörle çıkılan abidenin içduvarına yardımda bulunan 193 isim adına hatıra taşı yerleştirilmiştir. Bu "seng"lerden/taşlardan biri de Abdülmecid'in tuğrasını taşımaktadır. Taş, İstanbul'da hazırlanmış, üstüne tuğradan başka Ziver Paşa'nın padişahı methü sena eden beyitleri kazınmış ve 1854'te yerine konmuştur. Maksadımız Osmanlının "Washington Abide-i Millîsi" dediği "monument"i anlatmak değil. İmparatorluk kültürüne dikkat çekmek istiyoruz. Daha 37 eyaletken, dışarıdan yardım kabul etme mecburiyetindeki Amerika, dünyanın en yüksek kulesini inşa etmeyi hayal edebilmiştir. Bu bir iddianın adıdır. Nitekim abide bittiğinde bugünkü Amerika da doğum sancılarındadır. ABD Başkanlıkla idare ediliyor. Başkan, dört yılda bir seçilmekte. Bu sanki bir hükümdarın seçimle gelmesidir. Burası cumhuriyetle idare edilen bir imparatorluk. Bizde sadece 89, gerçeğini dile getirirsek 62 Senedir cumhuriyet var. Başkanlık tarzı hücrelerimize işlemiştir. Parlamenter sisteminden Başkanlık sistemine geçilirse senatodan güçlü mahalli idarelere kadar yeniden yapılanma kaçınılaz olacaktır. Bu da bugünkü şu kanlı bölünme sancılarının bitmesine yarayabilir. Bize "yaşadığınız sürede Amerika, size ne kazandırdı?" diye sorulsa cevabımız şu olur "Osmanlı hayatını daha bir anlamamıza yardımcı oldu". Amerika, bir çok kültürlülüğün adıdır. Bizde yeni rejimle birlikte kültür de üniterleştirilmiş. 'Payitaht' Washington'da hiçbir bina Kongre'nin kubbesinden yani parlamentodan yüksek olamaz. Bütün başkanlar Beyazsaray'da ikamet eder. İşte bu Amerika'da seçim yapıldı. Devlet, geleneği olan siyasi bir varlıktır. Amerika'nın bin türlü tenkit edilecek yanı sayılabilir. Ama burada bir nizam yani gelenek ve hukuk hakimdir. ABD, Roma, Yunan ve Osmanlı medeniyetinin sentezidir. Biz ise her üçünün mirasçısı olan bir iklimde olduğumuz halde derya içindeyken deryadan uzak tutulmuşuz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.