Bir zamandır dikkatimizi çekmekteydi, şimdiki adı Adnan Menderes Bulvarı olan Vatan Caddesi'nden yoncaya doğru otomobille çıkarken Edirnekapı Şehidliği'nin batı yamacında mezarlar görür olduk. Eskiden orası bir arazi görünümündeydi. Evvelsi gün baktık aynı yerde bir de abide yükseliyor. Bir abide ve yamaç boyunca sıralanmış şehid kabirleri. Artık E 5'ten geçenler ve E 5'e çıkanlar şehidlerle göz göze gelecekler. Dünkü haberler, bu manzaranın sırrını çözdü. Yol yapımına giden Çanakkale şehidlerinden bazı kahramanların yattıkları yerler tekrar düzenlenmiş. Dahası da var ki bu fevkalade mühim. 47 Yıllık bir fasıladan sonra aynı kabristandaki karakol şehidleri de yâd edilmeye başlanmış. Devleti âli Osman'ın Harbi Umumiyi kaybettiği kat'iyyet kesbedince payitahta girmiş İngiliz askerleri, Harbiye ve Bahriye Nezaretlerini işgalin ardından sabaha karşı Şehzadebaşı Karakolunu basarak uykudaki 6 Türk askerini süngüleyip şehid etmişler. Bu katliam, bu millet tarafından 1958 yılına kadar törenlerle hatırlanır. Fakat millet, önce halk sonra da toplum olmaya yüz tuttukça unutulmaya başlanır. 1958'den sonra böyle bir tören yapılmaz. Tâ evvelsi güne kadar. Evvelsi gün tarihi bir fotoğrafa şahid olduk. I. Ordu Komutanı Orgeneral Hurşit Tolon, İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve asker, gazi ve İstanbullular'dan bir hey'et Şehzadebaşı Karakolu şehidlerinin huzurunda saygı duruşundalar. Çünkü...O altı şehidin defni ile o mezarlığa şehidlik denmeye başlanır. Şehidler, bugün de oraya gömülmektedir. Şehidlerimiz, orada ölüler arasındaki gerçek diriler gibi yatmaktalar. Evvelsi günkü törenin öncesi de var. Katliamın vuku bulduğu karakol çevresi temizlettirilir. Daha sonra da yeniden başlanan bu tören yapılır. Tören, muhakkak ki yalnızca I. Ordu Komutanı Tolon Paşa'nın fikri değil. Genelkurmayımızın tasvibi olmadan icrası imkân dışıdır. Tarihe karşı, şehidlerimize karşı kadirşinaslık gösterilmiştir. Şehidlerin huzurunda bir konuşma yapan Kurmay Albay Burhan Hasırcı'nın sözleri ise bu memlekette dün, bugün ve yarın yapılan her nevi kötülüğün unutulmadığı ve unutulmayacağının billurdan ifadesidir: -İngilizler, Türkleri tarih boyunca Anadolu'dan atma fikrini taşımıştır. Karanlıklar içindeki İngiliz askerleri, bir yılan sessizliği ve tilki kurnazlığıyla karakolu kuşatarak askerlerimizi şehid ettiler. Bu tören, bedendeki ruh gibi bütün her şeye rağmen cemiyette asil bir ruhun içten içe yaşadığını göstermekte. Elbette, şehidimize, gazimize, mazimize, hatıramıza, vatanımıza, ezanımıza sahip çıkacağız. Biz, yerden bitmedik. 18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi, Osmanlı devletinin var olduğu devrin bir eseridir. 16 mart 1920 de Osmanlı devletinin var olduğu bir devrin eseri. 16 Mart 2005'teki tarihi tören ve 18 Mart 2005'teki 90. Yılında Çanakkale anmaları ise Türkiye Cumhuriyeti devrinin eserleri. Bunlar nedir? Devlet hayatının sürekliliğine ait işaretler..