Serbest düşünce

A -
A +

Mustafa Kemal Paşa, son Padişah Mehmed Vahideddin'in kızı Sabiha Sultan'la hayatını birleştirebilseydi Türk tarihinin seyri nasıl olurdu? Enver Paşa, Sultan Mehmed Reşad'ın kerimesiyle evlenmiş ve dolayısıyla "damat" unvanına kavuşmuştu. Bu unvandan aldığı imkânlarla da I. Dünya Harpleri, Sarıkamışlar, şunlar-bunlar olmuştu. Acaba, Mustafa Kemal Paşa da "damat" pâyesine erseydi sonraki zamanlar nasıl bir şekil kazanırdı? Cumhuriyet ilân edilir miydi? İnkılaplar yapılır mıydı? Bunları bilmek imkânsız. Sadece şu söylenebilir. Tâ III. Selim'le başlayan, II. Mahmud'la hız kazanan, Abdülmecid'le Tanzimat reformlarına dönüşüp hayata geçen bir yenileşme rüzgârı vardı. Mustafa Kemal, bir gece yatıp sabahında kalkarak bir şeyler yapmamıştı. Onların birçoğu neredeyse yüz yıldır tartışılan fikirlerdi. Veya şöyle denebilir, Enver Paşa, damat olarak, Mustafa Kemal Paşa damat olamayarak yaptıklarını yapabilmişlerdi. Bu dediklerimiz burada kalsın, çok uzun, kitaplık bir bahis. Ne var ki şunu da sormak lazım. Bu soru yukarıdaki sorunun diğer parçasıdır. Eğer Osmanlı Devleti, devam etseydi NATO'ya girer miydi? AB'ye girer miydi? Klasik Osmanlı düzeni Tanzimat'la bitmiştir. 1839 farkında olmadan 1923'ün habercisidir. Nitekim III. Selim-II. Mahmud çizgisinde Nizâm-ı Cedîd'den söz edilir. Bu Yeni Düzen demektir. Ondan tam 175 yıl sonra Türk solunun da sağının da sloganı nedir? "Bu düzen değişecek!" Keza Abdülaziz zamanında 1856 Islahat Fermanı neşredilir. Tanzimat reformları, Islahat fermanları, Ticaret andlaşmaları, imtiyazlar vs. AB'nin öncüleri gibidir. Tanzimat'tan I. Meşrutiyet'e, 1876'ya kadar ki çok kanun, ticareti, cezası, usulü batıdan alınmadır. Cevdet Paşa, Abdülhamid himayesinde Mecelle'yle yerli bir medeni kanun uygulamasını yakalar. II. Abdülhamid zamanındaki hamleler, modern zamanların icabına göre yapılır. Mimariden üniversiteye kadar bir modernizm devresidir. NATO değişik devletlerin ittifakı. I. Dünya Harbi ne? O da Türkiye ve Almanya'nın başını çektiği bir ittifak. Burada da bir başka soru sorulabilir. Türk Alman ittifakı I. Dünya Harbini kaybetmek yerine kazansaydı? O zaman dünyanın çehresi nasıl bir hal alırdı? Bu soruyu şu soru da takip edemez mi? Enver Paşa I. Dünya Harbinden galip çıksaydı bu defa Cumhuriyeti o mu ilân ederdi? Bunlar da bu kadarla kalsın. Yine kitaplık çapta çalışmalara muhtaç fikir egzersizleri. Şu kadarını söyleyebiliriz. Hedef AB ise Türkiye, spor, sağlık, eğitim, medya, ticaret, gelişmiş insan profili ve en son olarak da edebiyatıyla kısmen de olsa AB'de sayılabilse bile ekonomi, millî gelir dağılımındaki adalet ve hukuk, insan hakları, demokratik olgunluk, siyasi seviye ve yönetimdeki ufukla o çizgi yakalanamadı. Bu da burada kalsın. Bu bahis de öyle, yine uzun, geniş ve derin bir mevzu. III. Selim'den bu yana temel meselemiz şu... İktibasçılık mı, taklit mi, dünya gerçeklerini görüp gereğini yapmak, fakat kendimiz kalabilmek mi? AB'ye karşı çıkanların da endişesi bu. Kendimiz kalamamak. Kendimiz kalabilmek için dış dünyaya karşı kapı ve pencereleri çivileyemeyiz. Kendimiz kalabilmenin sırrı şahsiyetimizi koruyabilmemize bağlı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.