Tehcir, mübadele, varlık vergisi uygulaması, 6-7 Eylül Olayları. Ermeni meselesi. İnsanları yurtlarından koparan göçler. Yahudi tedirginliği. Bir yalan haberle İstanbullu Rumların sökülüp atılması. Kürt meselesi. Bunlar, bir çöküşün, bir yangının, dehşetli bir zelzelenin, kısacası Osmanlı sonrası artçı sarsıntıların eseri. 1915 Ermeni göçünde kimin haklı olduğu mühim değil. Mühim olan her iki dinden de yüz binlerin mağduriyetidir. Lozan öncesi ve devamında Anadolu'dan Yunanistan'a Yunanistan'dan Anadolu'ya nüfus mübadeleleri yapıldı, on binler doğduğu, büyüdüğü sevdiği topraklardan oldu. Bugün Balkanlar'da Müslüman Türk nüfusu keşke milyonlarca olsaydı. Buna karşılık tabii ki azınlıklarımız da aramızda yaşayacaklardı. 93 Harbi, Balkan Harbi, Dünya Harbi her şeyi altüst etti. Lozan'ın zafer mi hezimet mi olduğu henüz isbat edilmiş değildir. Zira Lozan'ın bir de gizli maddeleri olduğu söylenip yazılır. '40'lı yıllardaki Varlık Vergisi keza insana zulümdür. 1955 6-7 Eylül Olayları ise berbat bir tezgâhtır. Bir gazete uydurma bir haber yapar. Güya Atatürk'ün Selanik'te doğduğu bilinen eve Yunanlılar bomba atmıştır. İstanbul'da halk ayaklanır. Rum dükkânları tarumar edilir. Özbeöz İstanbullu bu vatandaşlarımız diğerleri gibi gözyaşlarıyla buraları arkada bırakırlar. Yıllar sonra İstanbul'dan giden hemşehrileri Türklere dedikleri nedir bilir misiniz? -Bizi bu gâvurların içine yolladınız. Rumlar bulundukları yerlerde kültürümüzün, Ermeniler Türkçe'nin âdeta misyoneri olmuşlardır. Lozan'a göre bizde ekalliyet/azınlık yalnızca gayrimüslim anasırdır/unsurlardır. Böyle bir tasnif olmasa ne olurdu? Hiçbir şey lazım gelmezdi. Çünkü... Ulu babamız Fatih ve devamı Sultanlar ve bizatihi İslamiyet insanın teminatıydı. Hak herkes için haktır. Kimse kimsenin hakkına dokunamaz. Haramdır, yasaktır. Mal bir haktır, ibadet haktır, hürriyet haktır, hayat haktır vs. Bunların örselenmesi emperyalizmin oyunuyla çıkan harpler, değişen tahtlarla olmuştur. Kürt kardeşlerimize, vatandaşlarımıza, dindaşlarımıza en ufak bir laf etmek, mümkün olamaz. Onlar bu ülkenin eşit mensupları. Kürtçü ile Kürt farklı. Şu tarihî tesbiti yapalım, bu memlekette Kur'an-ı kerim unutulmadıysa Karadenizlilerin, dindarlık devam ettiyse Kürtlerin çok büyük payı vardır. Ya sev ya terk et değil. Yaşasın mübadele değil. Varlık vergisi, 6-7 Eylül olayları iyi ki yapıldı değil. Bize düşen şunu demek: -Sev fakat terk etme, kal asla gitme. Bu bereketli topraklar hepimize yeter. Biz bu topraklarda dün, dinler, diller, mezhepler, kıyafetler, örflerle çok ama çok daha fazla zengindik. Biz, yoksa yönetme kabiliyetimizi mi kaybettik!..