Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Orgeneral Ergun Saygun'u hastanede ziyaret etmesinin insani bir davranış olduğuna şüphe yok. Hapishaneden hastaneye nakledilmiş bir devlet eski çalışanına Başbakan'ın "geçmiş olsun" demesi normaldir. Nitekim ziyaretten sonra hasta yakınları 'devleti yanında görmek kendisine moral verdi' şeklinde açıklama yaptılar. Ne var ki hadise bundan ibaret değildir: Önümüzde mahalli seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimler bulunmakta. Sivil Anayasa yapılmasında geri dönülmez noktaya gelinmiştir. Başkanlık sistemine geçilmesi başlı başına bir büyük çalışma. 2015 Ermeni tehcirinin 100. yılı. O tarihte çembere alınmamız çok mümkün. Diğer taraftan ufukta 2023 Büyük Türkiye'si durmakta. Seçimlerin selameti. Sivil bir Anayasanın yapılabilmesi. Başkanlık rejimine geçebilmek. 2015'e hazırlıklı olmak ve 2023 Fethi, herkesi kucaklayan bir iç barışın gerçekleşmesiyle mümkün olacaktır. Başbakanın talimatıyla devlet bürokrasisi Kürt temsilcileriyle görüşmekteler. Hükümet, bir taraftan elinde silah olana karşı mücadelede taviz vermezken, diğer taraftan da kararlı bir şekilde müzakerelere devam edilmektedir. Nitekim, Başbakanın müzakerelerin geleceğine dair dedikleri de manidardır. 'İktidarı kaybetmek pahasına olsa bile bu işi bitireceğiz' sözlerinin ardından 'bu iş bitsin zehir bile içerim' şeklinde konuştu. Bunlarla hasta ziyaretinin ilgisi ne? Ziyaret edilen Ergun Saygun, Ergenekon davasından mahkûm bir isim. Başbakan, daha evvel de eski genelkurmay başkanı İlker Başbuğ için konuşmuştu. Bir genelkurmay başkanına terörist denmesine itiraz ediyordu. O gün ve daha evvelki konuşmalarında tutuklamalarla sürelerin uzunluğundan şikâyetçi olmuştu. Bunun üzerine icra ile yargının karşı karşıya geldiği dile geldi. Şimdi ise 'hükümet, kendini devirmeye çalışanları koruyup ziyaret ediyor' denmekte. Bütün bunlar, yukarıda sıraladığımız sebeplerden doğmaktadır. 'İktidarı kaybetmek uğruna', 'zehir içmeye mal olsa bile' barış ikliminin tesisi göze alınmışsa bazı büyük adımlar atılacaktır. Kürt mümessilleriyle görüşmeler neticesi o tarafta barış kurulur, açık veya örtülü af ve iyileştirmeler getirilirken onlarla mücadele eden askerler içeride kalırsa bu netice bir kesimde huzursuzluk sebebi olacaktır. 'O askerler, terörle mücadele ettiği için değil, darbeye teşebbüsten içerideler' itirazı doğrudur. Ancak bu doğruya herkes katılmayacaktır. Sayın Başbakan, anlaşılan şöyle düşünüyor, bir tarafta yaralar sarılırken diğer tarafta kanamalar olmaması gerekmekte. 2023 Büyük Türkiye yürüyüşünde hayallerin zorlanması, cesaretlerin aşılması, ezberlerin bozulması mecburiyeti vardır.