Simit yerine uyuşturucu

Eskiden okul önlerinde simit satılırdı. Gariban simitçiler okulların âdeta bir parçasıydı. Ama şimdilerde onun yerini eroinin aldığını dehşetle öğreniyoruz. Meclis Uyuşturucuyla Mücadele Komisyonu üyeleri, geçen hafta AMATEM'de iki bağımlıyı dinlemiş ve dehşete düşmüşler. Eroin, bir kısım öğrencileri fena yakalamış, farenin tuzağa kapılması onlarınki yanında hiçbir şey. Gaziantep başı çekiyormuş. Bizzat bu ilimizin vekilleri hadiseyi felaket kelimesiyle dile getirmişler. Ortada dehşet verici bir felaket var. Eroin, öğrencilere dozu 5 liradan satılıyormuş. İlgili komisyon üyeleri, bu hafta Gaziantep, Kilis ve Van'a gidiyorlar. Peki sormak lazım. İki hasta belki de tesadüfen dinlenmeseydi bu vahim hadise ortaya çıkmayacak mıydı? Sınır vilayetlerimiz başta olmak üzere böyle bir felaket yaşanıyorsa bunu okul idarecileri, emniyet mensupları, veliler nasıl fark edemiyor? Veya fark edilmiş, adliye veya hastanelere vak'alar intikal etmişse bunlar nelerdir? Bütün dikkatlerin sigara üzerine toplanması yanlış. Sigara asrın vebası. Uyuşturucu ve alkolse gözlerden saklanmakta. Halbuki onlar bin yılların vebası. Çıplak gerçeğin görülmesi lazım. Ülkemizi, yarınlarımızı, gençliği ve vatandaşları büyük, çok büyük bir tehlike bekliyor. Arkada bıraktığımız hafta sonu gazete sayfaları yine çarşaf çarşaf rakı, şarap vs. reklamlarıyla doluydu. Alkol dizilerde özendirilmekte, medyada çekici reklamları yapılmakta. Esrar, eroin, kokain, haplar, bilhassa zengin aile çocukları arasında tam bir tahribat halinde. Bu boşanma felaketi neden? Orada alkolün mutlak etkisi var. Uyuşturucu gençliği, alkol yetişkini, boşanma aileyi çökertmekte. Ve bunlar kısır döngü halinde birbirini tetiklemekte. Acilen tedbirler alınması şart üstü şart. Biradan şaraba her türlü alkolün reklamı mutlaka yasaklanmalı. Dizilerde açık-gizli alkol propagandası durmalı. Uyuşturucu için emniyet, milli eğitim, aileler seferber olmalı. Gece kulüpleri, barlar, kahvehaneler, internet kafeler vs. her saniye takip edilmeli, ebeveynleri şuurlandırmak, gençliği korumak için gazete ve televizyonlar devreye sokulmalıdır. Bu bir var olma yok olma mücadelesidir. Hafife alınırsa bedeli ağır olur. Bu topraklar, yabancısı olduğu felaketlere maruz kalmakta.