Siyasette seviye

A -
A +
Her yerde, her meslekte, her işte ve herkes için ondan beklenen seviyeyi görmek olmazsa olmaz şarttır. Bu şart, gün 24 saat, sene 365 gün milletin önünde, sahnede, kürsüde, ekranda olanlar için daha da ağırlaşır...
Geçen gün bir ilimizde ana muhalefet lideri Sn. Kılıçdaroğlu, belediye başkan adayını tanıtmaktaydı. Öncesinde bir konuşma yapıyordu. Konuşma, orada olan partililer tarafından tempolarla sık sık kesiliyordu:
-Hırsız Başbakan, hırsız Başbakan, hırsız Başbakan!!!
Bu nedir? Buna halk dilinde "şarlatanlık", hukukta "sövme" denir. İstenirdi ki birtakım kurulmuş densizler ülkenin Başbakanına "hırsız" derken ana muhalefet lideri, onları derhal sustursun ve "arkadaşlar; tenkit etmek hakkınız; hatta haktan da öte vazifeniz, vazifemiz. Bunu yaparken iktidara yol göstermek, yanlışlarını düzeltmek maksadıyla yaparız. Fakat ne sizin, ne benim ve ne de hiç kimsenin memleketin Başbakanını hırszılıkla itham etmeye hakkı yoktur. Yarın ben, aynı mevkide olsam ve AK Partililer bana "hırsız" deseler bu söz, sizin hoşunuza gider mi, bu sözü beğenir misiniz? Elbette hayır. O halde kendinize, sevdiklerinize layık görmediğinizi bir başkasına da layık görmeyin. Şu hakaretlerinize, sövmelerinize maruz kalan kişinin, isminden ve partisinden evvel sıfatı önemlidir. Hiç kimsenin Türkiye'nin Başbakanına böyle çamur atmasını mazur görmez, hoş karşılamayız!"
Ne yazık ki Sn. Kılıçdaroğlu, bu mealde konuşma bir tarafa, o tempolu sövmelere hiç müdahale etmedi. Kalabalık ise tepinip durdu.
Bu bir irtifa kaybıdır.
İster muhalefetten iktidara, isterse iktidardan muhalefete karşı yapılsın tasvibi mümkün değildir. Konuşmaların, tenkitlerin, hicivlerin, belki hırpalamaların bile  bir edep ve seviye içinde olması gerekir. Bir yabancı, bir gün karşımıza çıkıp "geçen gün TV'de sizin ana muhalefet başkanını dinlerken oradaki partililer bir ağızdan 'hırsız Başbakan' diye bağırmaktaydılar; ana muhalefet lideri ise onları susturmadı; sahiden sizin Başbakan hırsız da biz mi bilmiyoruz?" diye sorsa buna ne cevap verilir, bu soruyla iftihar mı edilir?
Başbakanın adı, partisi, aidiyeti ayrı husustur. Herkesi bağlayıcı olan sıfatıdır. Başbakan, her vatandaşın Başbakanıdır. Ona söven, bütün millete sövmektedir.
Tenkidle sövme arasındaki sınır iyi tayin edilerek her siyasetçi hem kendine, hem çevresine ve hem de partililerine özen göstermelidir. Bugüne dek söverek, karalayarak kim ne kazandı? Kazanan, ancak sabretmekle, çok çalışmakla, iyi örnek olmakla kazandı.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.