Siz kavga ederken, Kerkük gidiyor

A -
A +

Mesele, Münevver Arınç'ın başörtüsü değil. Toplum, bunları aşmış durumda. Halkın gündeminde başörtüsü yok. Anne açık, kız örtülü veya iki kız kardeşten biri açık, diğeri kapalı olabiliyor. Başörtüsü çekişmesinin 3 Kasım 2002 tarihinden öncede kaldığı sanılıyordu. Toplumsal barışı yakalamıştık. Askerle hükümet, hükümetle muhalefet belli dengeler içinde gidiyordu. Savaş felaketinden de bu sağlıklı gidişle kurtulduk. Bu göz önündeki bir gerçek iken bazıları onu tekrar gündeme taşıdılar. Yeniden lüzumsuz bir tartışma çıktı. Sebep, Münevver Arınç isminin resepsiyon davetiyesinde yer alması. Gelenek böyle. Almasaydı bu defa da "kafes ardına kapatıyorsunuz" diyeceklerdi. Dünyanın neresinde bir meclis başkanının eşi cumhurbaşkanını uğurlamaya gitti diye sabıkalanır? Bizde böyle bir sabıka var. Gerekçe kıyafet... O halde neden aklınıza düştükçe Özal'ı kınarsınız? Turgut Özal, şortla askeri denetleme yapmasından ötürü ayıplandı, Münevver Hanım da uğurlama merasimine başörtüsüyle iştirak etti diye ayıplanıyor. Halbuki ikisi de planlanmadan, kendiliğinden gelişen hadiseler. Dün Erdoğan Devri'nin başladığını yazmıştık. Başkanlık sisteminin önü açılıyor. Mahalli idareler reformu yapılacak. Hazineye 6.5 katrilyon lira toplandı. Hükümet iyi gidiyor. Bugün seçime girse mevcudu muhafaza edebilir. Onun için kıskançlık başladı. Kıskançlık, kıskananı küçültür. Muhalefet doğruya da eğriye de karşı çıkmak değildir. Bunu yapan kaybeder. Hükümetler TC. hükümetleridir. Onların başarısı ülkemizin tamamına aittir. Hükümetin elinden, eteğinden çekmenin zamanını mı? Meclis başkanının şahsında TBMM'yi yıpratmanın yeri mi? Dayanışma, barış ve kalkınma günündeyiz. Yanıbaşımızda haksız ve ahlaksız bir işgal var. Bizim çocuklar cıvıl cıvıl eğlenirken bu coğrafyanın devamındaki Irak'ta onların yaşıtları hastanelerde inlemekte. Daha beteri ise Ankara kavga ve kıskançlıklarla hatta çocukça davranışlarla çalkanırken dün yaşandı. Amerika'nın Irak'a tayin ettiği emekli general haddini aşan bir laf etti, Talabani de onun boynuna sarıldı. Garner, Erbil'de şunu dedi: -Kerkük Kürtlerindir. Dikkat ediniz bu laf, 23 Nisan tarihinde edilmekte. Resepsiyon şovu, başörtüsü yiğitliği kolay... Hadi bakalım. Bu densiz lafın hesabını sorun, lafını Garner'a yediriniz de görelim. Kerkük gidince Ankara zora düşmez mi? Kerkük'ü farz ediniz ki İstiklal Harbinin Polatlısıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.