YSK da DYP de AK Parti de mütalaa serdedenler de diğerleri de her günkünden daha fazla sorumlu davranmalı. Gereksiz demeçler, lüzumsuz çıkışlarla tansiyonu yükseltmenin vakti değil. 15 yılda ilk defa tek parti iktidarı yakalanmış, 20 yılda ilk defa enflasyon, eksi vermeye, Türk parası, para gibi muamele görmeye başlamış, piyasalar canlanmış, dışardaki prestijimiz yükselmişken yakalanan, huzur ve istikrarı bozmak, halimize de istikbalimize de büyük kötülük olur. Cezalanan DEHAP değil, onun yöneticileridir. Binaenaleyh, bu partiye verilen oylar muteberdir. Görünen iki ağırlıklı ihtimalden kuvvetli olanı YSK'nın kısmi iptal yoluna gitmesidir. Diğeri ise fiili durumun devamına karar vermesi. 3 Kasım seçimlerini tamamı ile iptal, hangi kuru hukuk mantığına dayandırılırsa dayanılsın şartlar icabı mümkün değildir. Ne var ki CHP tezinde haklı. YSK bu konuda fahiş hata işlemiştir. Hey'et her ne kadar iyi niyetli de olsa en azından formel hukuk bakımından çekilmesi ve vicdanları rahatlatması düşünülmelidir. Vazifesi, 5 yılda bir seçim yaptırmak olan bir yüksek mahkemeye iştigal mevzuunda sahte evrak kabul ettirilmesi istifa için kâfi sebeptir. Hiçbir şey vuku bulmamış gibi devam olmaz. YSK'nın mevcut hey'eti çekilmeli, yerine yeni bir hakimler hey'eti gelmeli kararı, bu hey'et vermelidir. Düşülen çıkmazda YSK, DYP ve AK Parti ciddi mükellefiyetler altındadır. En fazla sorumluluk onlara düşmekte. 1946 Seçimlerindeki o meşhur uygulama siyaset tarihinde bir kara lekedir. "Gizli rey, açık tasnif". Korkumuz o ki lekeler ikilenecektir. Onun için köklü bir partimiz olan DYP fevkalade hassas olmalı. Ufak hesapların ocağı olmadığını göstermelidir. Bu imtihanı verirse uzun vadede iktidar alternatifi olur. AK Parti'ye gelince. Kısmi iptal ve bir kısım üyelerini kayıpla karşı karşıyadır. Diyelim ki öyle oldu. O zaman ne yapmalı? İlk kızgınlıkla beyan ettikleri gibi mahalli seçimlerle birleştirerek erken seçim kararı mı almalı, yoksa bağra taş basıp yola mı devam etmeli? İkincisi, memleketin âli menfaatleri için daha münasiptir. Sayısal kayba uğrasa da itibar olarak kazanır. Zaten bu sayıyı Anayasa değişikliğinde kullanmadığına göre önemli bir ziyanı da olmaz. Bir erken seçim kararı demek ülkenin 1 yıla yakın bir zaman boşlukta sallanması, dolayısıyla iktisadi ve siyasi istikrarsızlık demek. ABD'den alınacağı umulan 8.5 milyar doların iki katını sandığa gömersiniz. Herkes imtihanda, herkes, her zamankinden daha fazla sorumlu olmalı.