Günün yeri-göğü inleterek "temiz eller" nidasıyla operasyon başlatanları şimdi TBMM soruşturma komisyonundalar. Haklarında "yüce divana sevk" talebiyle soruşturma önergesi verilenlere bakınca esef etmemek mümkün değil. Aralarında başbakanlar bile var. Çürümüşlük bu boyutta mı? Başbakanlar dahi çalıp-çırpmış mı? Mahkeme kararını görmeden hükme varmamak lazım ama vaziyet hiç de hoş değil. Büyük gürültülerle, "hesap soracağız" nidalarıyla iş başına gelenler bir dönem sonra adliyeye sevk ediliyor. Bu noktada Ali Talip Özdemir'i hatırlıyoruz. ANAP Genel Başkanı Özdemir, geçen hafta âni bir kararla genel başkanlıktan ayrıldı. Özdemir'in ayrılmasındaki temel sebep parti kasasının boşaltılması. Boş kasayla iş yapamaz oldu... Bunu aylar öncesinde bize demişti. Peki bu nasıl sistemdir ki iş emanet ettiğiniz en üst seviyedeki isimler, bir zaman sonra insafsız bir kurt oluyor? Vatandaş bilmeden kurdun boynuna ciğer asmakta. Bu durum, sadece kamu hayatında cereyan etmemekte. Özel sektör de aynı dertten mustarip. Tuhaf bir tedbirsizlikle kamu hayatında da şirketlerde de kurt, ciğer bekçisi yapılmakta. Devlet hayatındaki yolsuzluğun bir benzeri de özel sektörde yaşanmakta. Belki özel sektörde daha fazlası mevcut. Onlarda da bankalar, şirketler boşatılmakta. Birinde devlet kasası, parti kasası, özel sektörde şirket kasası banka kasası soyuluyor. Bunlar düne mahsus kalabilir mi? O insanlar, bu ülkenin insanları değil miydi? Milyonlar onlara inanmamış mıydı? Eğer bir memlekette eski bakanlar, başbakanlar, yolsuzluktan, şundan-bundan dolayı o ülkenin Meclisi tarafından hesap vermek üzere mahkemeye sevk ediliyorsa orada vaziyet çok kötüdür. İşte biz bu kötü manzarayı yaşıyoruz. Temiz eller, zifte batmış. Onun için AK Parti, şu dokunulmazlıklar meselesini Meclise taşımalıdır. Bunu yapmazlarsa, bir gün karşılarına çıkar, sıkıntıya girerler. Her iktidarda bir zaman sonra gayri memnunlar oluşur. Mevcut iktidar olup bitenlerden ibret almalı, dokunulmazlıklara dokunmalıdır. Bu talimatı, bizzat başbakan Recep Tayyip Erdoğan vermeli. DYP'ye geçmiş olsun Muhalefet cephesinde ihmal olmaması için köy-kasaba demeden dolaşıp vatandaşla halleşip-dertleşen DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'a nazar mı değdi bilinmez. Müessif bir kazayla 7 partilisini birden kaybetti. Sinop'taki kaza bizim "trafik, kazayı aşıp felakete dönüştü" dememizden bir hafta evvel, bu yazımızdansa 3 gün önce oldu. Sorumsuzluk, kokuşmuşluk zirveden tabana kadar yayılmış gidiyor. Zaten balık baştan kokar. DYP'ye geçmiş olsun. Hizmet kurbansız olmaz. Yüce Allah'tan şehitlerinize rahmet, sizlere sabır diliyoruz. Önemli olan ölürken de kalırken de namuslu olmaktır.