Şüpheler

A -
A +

Bülent Orakoğlu-Fikri Sağlar ikilisinin ifşaatı zaviyesinden bakınca emekli general Şener Eruygur'un hakikaten düşüp düşmediği, düştüyse nasıl düştüğü bile şüpheyle karşılanabilir. Hastaneye sedye ile götürülürken paravanla setr edilmesi neyin nesidir? İkinci hususa gelince, bunu daha evvel sütunumuzda olmasa bile çevremizde paylaşmıştık. Şunu düşündük. Acaba Başbakan-Doğan medyası kavgası kasten mi çıkartıldı. Bu bir tezgâh mı? Başbakan dev bir projeyle oyuna mı getirildi? Hatta Deniz Feneri bile bu oyunun bir parçası mı? Böylece Ergenekon saklanmak, gölgelenmek, ikinci plana düşürülmek mi istendi? Bu şüphemizi Fikri Sağlar da tv programında dile getirdi. Meselenin bir de bu tarafını kurcalamalı. Ayrıca Ergenekon savcıları, bu insanları ve benzer kimler varsa -ki var- onları dinlemeli. Bunlar olayların içindeki aktörler. Daha bildikleri çok şeyler de olabilir. Bunun dışında belki Özal, Bitlis, Mumcu davaları yeniden görülmelidir. Belki Susurluk ve daha başka davalar da. Ne kadar ilginç. Mumcu hem katlediliyor ve hem de memlekette her köşe başına adı veriliyor. Emeç de öyle. İpekçi zaten öyle. Bir şüphemiz daha var. Başbakanın tahrik edildiği medya kavgasıyla Egenekon karartılmak istendiği gibi bir takım magazin oyuncusu bayanlarla da problem sulandırılmak mı isteniyor? Ayrıca, Fikri Sağlar önümüzdeki ay için neden teyakkuz ihbarı yapmakta? Devlet, Bülent Orakoğlu ve Fikri Sağlar'ın güvenliği için sıkı tedbirler almalı. Ergenekon dâvâsı başlıyor. Mahalli seçimlere çok kalmadı. Her şey mümkün. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın etrafında boşluk olmamalı. Yanında gayet iyi yetişmiş danışmanlar bulunmalı. Sonbahar 2008 ve ilkbahar 2009 çok hareketli olacağa benzer. Bir tarafta Karadeniz'de hasım iki devletin gemileri. Bir tarafta derin iç gaileler.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.