Gündemdeki mücadele, Türkiye ile bir parçamız olan Suriye halkı arasında değil, Türkiye ile Baasçı azınlığı temsil eden Beşar Esad güçleri arasındadır. Bu güçler, hem terörist dedikleri kendi ahalisini katletmekte ve hem de düşman gördükleri Türkiye'ye karşı hırçınlaşmaktalar. Türk jeti doğu Akdeniz'de düştüğünde bunu fırsat bilen Beşar Esad idaresi, biz düşürdük dedi. Bir yalan üzerinden büyük görünme hevesindeydi. Ama gerçeğin böyle olmadığı kısa sürede ortaya çıktı. Suriye düşürmemişti. Gerçi henüz nasıl ve kim tarafından düşürüldüğü bilinmese bile Suriye tarafından düşürülmediği uzmanlarca ifade edilmekte. Türk jetini ben düşürdüm iddiası bir yalandı. Akçakale'yi top atışına tutma haberi ise doğru... Şu ihtimal düşünülemez mi? İsrail, "one minute" intikamı için böyle bir tertibe girişmiş olamaz mı? Veya kuzey Suriye'de yer tutmaya çalışan örgüt bunu yapamaz mı? Niçin yapsınlar? denebilir. Türkiye'yi bir harbin içine çekmek için. Ne var ki Baasçı dikta, biz yapmadık demedi. Dolaylı özür diledi. Bu da söz konusu ihtimali bertaraf etmekte. O zaman şöyle bakılamaz mı? Türk jetini, düşürmediği halde düşürdüm diyenler, top atışını da atmadığı halde ben attım diyebilirler! Bu mantık yanlış değildir. Ancak, geç de olsa dolaylı bir özür gelmiştir. Halbuki bu özür vaktinde olsaydı, acılar paylaşılsaydı, zararı karşılayacağız denseydi, Türkiye, devletlerarası hukukun tanımış olduğu mukabeleyi bilmisil hakkından hareketle meşru müdafaa yapmayabilirdi. Bu basireti gösteremediler. Öyle olunca da topçumuz en seri şekilde gerekli karşılığı verdi... Türk devletinin derhal ateşe ateşle mukabele etmesi, Esad ve ekibi için artık sonun başlangıcıdır. Sivillere ateş etmeleri, bir anne ve dört yavrusunu öldürmeleri Baasçıları saldırgan, Türkiye'yi zarar gören ülke konumuna getirdi. Böylece olması gereken devlet ve kurumlar da Türkiye'nin yanında yer aldılar. BM hariç. BM soğuk savaş biteli beri fonksiyonsuz bir teşkilattır. Konsey daimi üyelerinin hizmetkârıdır. Ankara ve bütün Türk okur-yazarlarının bundan böyle Suriye'nin yarınını düşünmesi, ihtimaller üzerinden kurgular yapması gerekir. Türkiye'nin Suriye'ye hiç vakit kaybetmeden cevap vermesi, Esad'ın kalan karizmasını da yerle bir etmiştir. Baasçılar yolcu. Bir sabah Beşar Esad, Moskova'da haberiyle uyanabiliriz. Öyle ise sonrası... Sonrasına çok iyi hazırlanmalı. Yarınki Suriye'nin hami, ağabey, dost devleti Türkiye'dir. O zaman beraber hareket değil entegrasyon olacaktır. Sadece Türkiye ve Suriye ile mi? Hayır. Türkiye, Suriye, Kuzey Irak. PKK uru da böylece bölgeden atılacaktır. O birliğin adı ne olur? Şekil ve isim mühim değil.