Tarihi gelişmelerin ışığında "milletler mühendisliği" diye bir kavramdan söz edilebilir. Emperyalistler, doğulu, Ortadoğulu milletleri, uzun asırlardır bu yolla sömürmekteler. Sömürgeci, dönem dönem farklı bir devlet olmakta. Sonuncusu ABD. Önce hedef alınan ülke aydınları beyin yıkama operasyonlarından geçirilmekte, toplumu yönlendiren güçler vasıtasıyla millet, "üstün millete" hayran bırakılmaktadır. Yığınlar, kendilerinden utanır hale getirilirken hedef gösterilenler "üstün millet" tiplemesiyle idealize edilmektedir. Bu hastalığa yakalanmamış doğulu, Ortadoğulu millet yoktur. Yakalanan hastalık sonucu aşağılık duygusu meydana gelmekte. Hastalar en ziyade aydınlar, tam ismiyle yarı aydınlar, en doğru adıyla da yabancılaşmış aydınlardır. Bu sefil hale en uzak durması gereken Türklerdi. Ne yazık ki sömürgeden yakamızı kurtaramadık. Daha imparatorluk ayaktayken sinsi çalışmalar başlamış ve bir devirde Fransız, bir devirde Alman, bir devirde İngiliz, en son olarak da Amerika ideal, onun gibi olunması gereken olarak takip ve taklit edilmiştir. Böyle zamanlarda yabancılar, yabancılaşmış yerlilere "kendiniz kaldıkça siz adam olmazsınız der". Bu telkin ışıltılı sofralarda tekrar tekrar dile getirilir. Sonra o aydın kendi halkına döner "biz adam olmayız" der. Bu da her fırsatta tekrarlanır. Nihayet cahil halk sözün doğruluğuna inanır ve her zaman ve mekânda aynı bayat nakaratı tekrarlar. Onlar ideal tahtlara oturtulurken sömürülecek milletler yerin dibine batırılır. Böylece sıcak işgalden önce, kültürde işgal, psikolojide, şahsiyette işgal gerçekleştirilir. Anlattıklarımız, bizde yaşanmış ve yaşanmakta. Fakat eski imparatorluk topraklarında daha fazla yaşanmaktadır. Saç taramadan düşünme biçimlerine kadar kendinden uzaklaşıp "üstün millet" gibi hareket ediliyor. Kendi devletinden, milletinden, mensup olduğu kültürden utanıp Amerikalılaşmayı ne ile izah edebilirsiniz? Çocuğu Amerikan vatandaşı olsun diye doğum için kalkıp Amerikalara giden, kadının ruh hali aşağılık kompleksinden, şahsiyet erozyonundan başka bir şey midir? "Biz adam olmayız" diyenleri, bir zamanlar gözlerinde idealize ettikleri efendileri davetli veya davetsiz olarak gelip zorla adam eder. Şahsiyet kalmayınca dirayet de kalmaz. Irak bir ilktir. Yarın Mekke ve Medine'nin bombalanması da sürpriz olmayacaktır. Irak harekâtının ilk dakikalarında Bush "son haçlı seferi başladı" demişti. Doğru bir haber olduğu şimdi anlaşılıyor. Huntington'ın haberi de doğru. Medeniyetler çatışması içindeyiz. Ama bu kadar aşağılık ve utanç verici manzarayı kabul mümkün mü?..