Başbakan Tayyip Erdoğan, 1958 yılında yıkılan Karaköy Camiî'nin yeniden inşaı için İBB reisi Kadir Topbaş'a talimat vermiş, reis de proje çizimi için MSU rektörlüğü ile mutabakata varmış. Haberde camiin bir de resmi var. Tanzimat sonrası mimaride bir zarif eser. Dün, güne bu müjdeli haberle başlamış olduk. Ancak o sevinç, birde hüzne sebep oldu. Ağrıyan bir yanımızı tekrar hatırladık. Taksim Camiî ne zaman? dedik. 25 yıl kadar evveldi... AKM'de konuşacak olan Kenan Evren'i dinlemek için Taksim'e gittim. Mevsim kış, günler haliyle kısaydı. Saate baktım, eğer toplantıya girersem ikindi namazı kaçacaktı. Cami aradım, fakat bulamadım. Sonunda tarifle bir yeri gösterdiler. Teneke minareli, karşındaki kilise önünde sanki mahcup, önündeki Fransız sefaretinden sanki utangaç apartmandan bozma bir mesciddi bu... Çok ağırıma gitti. Biz, bu topraklarda daha mı, hâlâ mı misafir sayılıyorduk? Ertesi gün beni bu işe gönderen sayın Enver Ören'e vaziyeti rapor ettim. Devleti ele geçirmiş konsey başkanının ne dediği hiç mühim değildi. Asıl haber işte oradaydı. Orada bir ayıp vardı. Türkiye gazetesi, bu meseleye alabildiğine asıldı. Günlerce, senelerce haber yapıldı. Hizmet, halka mal oldu. Cemaat, Cumaları sokaklara taştı. Vatandaş Taksim'e cami istiyordu. Bu aynı zamanda bir insan hakkıydı. Taksim'e cami yapılmaması insan haklarına aykırıydı. Buna rağmen 28 Şubat Zihniyeti, o güzel isteği yüreklere gömdü. Halbuki bu bir genel istekti. Nitekim 1952 senesinde Taksim'e Cami Yaptırma Derneği diye bir teşebbüsün varlığını da ortaya çıkartmıştım. Ama Hıristiyan dünya rahatsız olur diye lobiler, 28 Şubat darbesini kullanarak o camiyi yaptırtmadılar. Sayın Başbakan bu dramın hikâyesine fazlasıyla vâkıftır. Geçen gün Erol Mermer ve Mehmet Nuri Yardım ile Ucu Olmayan Şehir Belgeseli'nden çıktıktan sonra akşam namazı için aynı mâbede gittik. O mahcup, mescid, hiçbir şey değişmemiş olarak gayretlerle yaşamaya zorlanıyordu. Bu artık olmaz. Artık bu yakışmaz. Hâlâ mı ayıp değil? Oraya bir muhteşem, bir görkemli cami şart. Üstelik yeri de hazır. Ya Taksim Parkı veya Sular İdaresi'nin arkasındaki oto park. AKM yenilenirken, bölge yenilenirken, şehir bir değişim ve dönüşüm yaşarken. Bu tutuculuk, bu 28 Şubat kindarlığı, bu loca husumeti bitmeli. Taksim'e şiir gibi, sülün gibi, önünde fotoğrafların çekildiği, içinde çinilerin, ruhaniyetli mekânın insana ferahlıklar verdiği bir huzur iklimi. Taksim Camiî, silueti olmayan Taksim'e siluet kazandıracak, Taksim'in şahsiyeti olacaktır. Taksim'de güvercinler de, Taksim'de mü'minler de öksüz. Her cami bir anne şefkatidir.