17 ağustos 1999 Yüreklerde bir onmaz yaradır. O gece 03.02'de Marmara Bölgesi dehşetle sallandı. 45 Saniye süren bir zelzelenin nasıl bir şey olduğunu ancak yaşayanlar bilir. Gölcük, ağır yara aldı. Adapazarı adeta çökmüştü. Yalova'da apartmanlar, yarıya kadar toprağa batmıştı. Avcılar'da manzara ürkütücüydü. İnsan kaybımız 18 Binden fazlaydı. 100 Bin civarında ağır hasarlı, 100 Bin civarında orta hasarlı ve 100 Bin civarında hafif hasarlı mesken, 50 Bin civarında da değişik hasarlı iş yeri vardı.
İş başında Hükümet olarak 28 Şubat güdümündeki bir koalisyon bulunmaktaydı. Başbakan Bülent Ecevit, yardımcıları Mesut Yılmaz ve Devlet Bahçeli'ydi. Ülkenin kuzey batısı büyük bir felakete uğrarken icra, felaket bölgesiyle irtibat kuramaz, duruma müdahale edemez çaresizliğine düşmüştü.
Ekonomi yüzde 10 geriledi.
150 Bin civarında vatandaş "ev" diye barakalara sığındı.
Enkaza dönmüş binalar seneler sonra yenilenebildi.
Hasar, neden facia çapında olmuştu?
Deprem, elbette, Allah'ın takdiridir.
Fakat ...
7.5 Şiddetinde bir deprem ilk defa görülmüyordu. Aynı şiddettteki deprem, Japonya'da grip gibi hissedilirken Türkiye'de öldüren hastalık olmaktaydı. Bunun sebebi müteahhit hırsızlığı, cahillik ve Belediye rüşvetinin eseri kötü binalardır. Tâ 1938 Erzincan'ından şu günkülere kadar depremlerde çok ağır kayıplar yaşadık.
AK Parti iktidarının en isabetli kararlarından biri "kentsel dönüşüm" denen şehircilik mimari dönüşüm projesidir. Başbakan sn. Tayyip Erdoğan'ın konuyu açıklarken dedikleri hatırlanıyor olmalı "iktidarı kaybetme pahasına da olsa yıkılacak binayı yıkacağız!" Bunu dedi ve yurdun çeşitli yerlerinde bir kaç toplu yıkım başlatıldı.
Asıl yıkım ve yapım projesi ise 17 Ağustos 2013 günü Türkiye'nin 700 Binlik ikinci büyük ilçesi Yıldırım'da hayata geçti. Bir çok değerli hizmetlere imza atmış olan Belediye Başkanı sn. Özgen Keskin, büyük gayret sarf ederek ilçesini bu faaliyetin merkezi yapma başarısını yakalamıştı. 46 İlde 90 Bin konutun "ya Allah, Bismillah sadaları" ve yağmur bereketiyle yıkımına geçildi. Onların yerine 110 Bin civarında insana layık yeni konut yapılacak. Başbakan, inşaatın Selçuklu ve Osmanlı mimari üslubunda ve Bursa dokusuna uygun olarak 5 katı geçmeyecek şekilde yapılması talimatını verdi. Bu 5 Kat her vilayet için bağlayıcı olmalı.
Hafızamızı tazelersek nerelerden bir olgunluğa geldiğimizi fark ederiz:
Zavallı Belediye memurları gece kondu yıkmaya gelir, garip insanlar çoluk-çocuk damlarda onlara taş ve kiremit fırlatır, ortalık ağlama, çığlık, kavga-dövüş sahneleriyle kirlenirdi. Bugün 90 Bin bina yıkılırken aynı vatandaş dua etmekte. Bir memlekette Hükümet muktedir olursa, güven varsa, yüzler güler, işler kolay olur.
Bu defaki 17 Ağustos, Allaha şükür, bir felaket değil; Yıldırım ilçemizden yükselen bir saadet habercisi oldu.