Hâdise, terör olmayı da aşıp katliama dönüştü. Ne sivil umurlarında, ne çocuk ne kadın, ne işinde gücünde insanlar. Yolcuyu da vuruyor, otelinde istirahat edeni de dükkânında ticaret yapanı da. Hasan Sabbah esrarkeşleri gibiler, hedef gösteriliyor o kadar. Bu hedeftekilerin dini, dili, cinsiyeti yaşı hiç mühim değil. Bir gün New York'u vuruyorlar, bir gün Madrid'i, bir gün İstanbul'u, bir gün Tokyo'yu, bir gün Londra'yı. Şarm el Şeyh ikinci kere dehşeti yaşadı. Kim bu caniler? El Kaide olduğu söyleniyor. Acaba doğru mu? Şayet doğru ise el Kaide kim? "Cihad" ettiğine inandırılmış cahiller. İslamiyet, bütün dünyada bir yükseliş süreci yakalamıştı. Halen de öyle. Bu yükselişin önü ne ile kesilebilirdi? Modern haçlı taktikleri bulunmalıydı. Birileri yetiştirilip ortalığa salınacak, bu figüranlar, gözlerini kırpmadan kitleleri katledecek, fakat yaptıklarını İslamiyet'e hizmet zannedecekler. Bu inanıştaki kısa akıllıların dinimize verdiği zararı hiçbir güç, kuvvet ve fikir veremezdi. İnsanların İslamiyet adına hareket ettiğine inanmış bu katillerin yaptıklarını görüp de İslamiyet'e yakınlık duymaları mümkün mü? İslâm düşmanları, kim bilir hangi merkezde böylesi müthiş bir planı hayata geçirdiler. Dediklerimiz, ilk anda zor kabul edilebilir. Ancak tarihte örnekleri çok. Kuvvetle muhtemeldir ki tarih bizi de doğrulayacak. Aksini iddia edenin, bunun mümkün olmadığını söyleyenin şu sorulara cevap vermesi gerekir. Hunharca katliamlar yapan bu teröristler neden yakalanmazlar? İstihbaratın, elektroniğin, teknolojinin bu çapta geliştiği bir zamanda yerlerinin, haberleşmelerinin, para hareketlerinin tesbit edilmemesi imkân ve ihtimal dışıdır. El Kaide veya başkası. Neticede vicdanlar, eylemci teröristlerin İslamiyet adına hareket ettiğine inanmakta. Bu ince planı kim yapabilir, hangi merkez, hangi devlet bu şeytani taktiği uygulatabilir? Yapanlar bir değil birkaç merkezdir. Şu kadarını söyleyelim. Bu bir savaştır. Ve bu savaş İslamiyet'e karşı açılmıştır. Figüran, piyon, maşa.. adına ne derseniz deyiniz, sahnedeki failler kullanılarak karıncaya bile merhametle muameleyi emreden bir dine karşı nefret uyandırılıyor mu siz ona bakınız. Oyun büyük, tavizsiz ve esrarengiz. Fakat hedef belli: İslamiyet. Hedefi vurmak için her yol mubah görülmekte.