Teziç'in üslubu

YÖK Başkanı Prof. Erdoğan Teziç, dün Hacettepe Üniversitesindeki rektörler toplantısından sonra medyanın önüne çıktı. Şunu peşinen teslim etmeli. YÖK'ün kurucusu Teziç değil. Kurumun önceki hataları, kurucularıyla eski idarecilerine ait. Bununla birlikte Erdoğan Teziç'in eleştiriyi hak eden fikir ve davranışlarını görmekteyiz. YÖK'ü o kurmadıysa da sürüp gelen uygulama yanlışlıklarına sahip çıkmakta, onları ısrarla devam ettirmekte. Bu ülkenin başbakanı "katsayı farkı zulümdür" derken YÖK başkanı, katsayıyı savunamaz, arada bu kadar uçurum olamaz. Üniversite yöneticileri halka tepeden bakamazlar, buna hakları yok. Meslek liselileri mağdur eden makul bir yol elbette bulunur. Ayrıca sayın Teziç'i sert buluyoruz. Hele dün fevkalade sertti. Cevapların satır aralarında üniversiteyi hükümete karşı tehdit unsuru olarak kullanma gibi bir üslup gördük. İktidara, başbakana birtakım ima ve göndermeler yapması da yakışıksızdı. Basın toplantısında habercilere hitap tarzı da sıra dışıydı. Resmi sıfatlı bir kişinin, son derecede hassas bir konuda soru sahibi muhabire "çocuğum" diye hitap etmesi yanlıştır. Bunu tekrar tekrar yaptı. Muhabirin yaşının müsait olması, hatta çok tanıdık olması bile yanlışlığı ortadan kaldırmaz. Ayrıca yerli yersiz laiklik vurgusu da fazla. Bir değeri aşındırmak isterseniz ona hiç münasebeti yokken atıfta bulununuz. Netice itibariyle YÖK boynunda yüksek öğretimin vebalini taşıyan bir müessesedir. Orası kaşları çatma yeri değil. İki milyona yakın gencin imtihana girip yüzde 90'ının döküldüğü bir sistemde o sistemin başında olanların üzüntüden uyku uyuyamaması gerekir. YÖK anayasal bir kurum olabilir. Ama anayasa beşer mahsulü. Bir gün değiştirilir. Kimse milletin üstünde değil. Bugün YÖK için halkın oyuna gidilse ne kadar destek görür? Hiç. Zaten varlığı hem medyada hem muhalefet ve iktidar çevrelerinde tartışılıyor. Üstelik bu tartışma senelerdir yapılmakta. Onun için desteksiz bir kurumun başındaki zat, daha sorumlu ve daha duyarlı hareket etmeli. Kemal Gürüz, kendi döneminde havayı gerdi, gerdi de ne kazandı? O ne kazandı, memleket ne kazandı, bu ülkenin çocukları ne kazandı? Kendisi rahatça sokağa çıkamıyor, diğerleri de külliyen zararda. Erdoğan Teziç, ılımlı ve aklı başında yönetim getirir ümidiyle orada görülmüştü. İstikrar hepimiz için. YÖK Başkanı, üniversiteyi sokağa dökebilir, fakat toplayamaz.