TGRT HABER ve İHA
İki hafta önceki cumartesi günü Türkçe'nin yaşayan en büyük kalem ve kelam ustalarından, eski bakan ve 57. Kabinede hükümet sözcüsü sayın Yılmaz Karakoyunlu BKY-Babıali Kültür Yayıncılığı ile Haber Kuşağı Com internet gazetesi mensuplarına bir fikir ziyafeti çekti, tıpkı 1991'de TGRT personeline tam 7 saat konuşması gibi. Kişisel gelişim eğitiminden sonra değerli dostumuzla odamızda sohbet ederken mevzu İHA ve TGRT Haber'e geldi. Yılmaz Karakoyunlu'nun bu iki kurum için söylediklerini sayın Enver Ören'in, sayın Ahmet Mücahid Ören'in ve bu kurum yöneticileriyle çalışanlarının o ân duymalarını ne kadar isterdik. Bir derya içinde olduğumuz şüphesiz. Bunu bir ehlinin dışarıdan anlatması ne müthiş güven aşılamakta. Karakoyunlu şöyle dedi: -Ben bakanken Anadolu Ajansı, bana bağlıydı. İhlas Haber Ajansı'nın korkusundan yatırım yapamadık. İHA Bugün fevkaladedir ve tektir. Diğerleri tutunamadı. Zamanla Anadolu Ajansı da pes edecektir. Bir gün MÜSİAD'ın kurucu başkanı sayın Erol Yarar'ı ziyaretimizde dediklerini unutmuyoruz "bir şirket 10 yıldan önce oturamıyor. Hatta 10 yıl bile yetmiyor." Ormanın içinde olan tabiatıyla önündeki ağacı görmekte. Türkiye'de kaç şirket, kaç kurum, kuruluş bir namuslu münevverin, entellektüel sıfatını layıkıyla hak eden birinin şu takdirkâr ifadelerine mazhar olur? İHA, artık kesinkes bir dünya markasıdır. Vaktiyle bu millete Türkiye Gazetesi ismini 15 Yılda alıştırabildik. "Türkiye" dediğimizde yüzde 90 muhatabımız "ne, derdi, Türkiyem mi?" Veya birimizi takdim edeceği zaman "Türkiyem gazetesinden." şeklinde söze başlardı. TGRT ve İHA ise hemen tanındılar, markalaştılar. Tabiî, onlar hayata gözlerini açarken Türkiye Gazetesi çınarlaşmıştı, TGRT'ler, İHA'lar onun dalları olarak uzayıp gidiyordu. İstanbul'da yurt içi ve dışında yanlış bir yaygın soru ile karşılaşıyoruz? "TGRT satıldı, Türkiye Gazetesi de satılacak mı?" Cevabımız şöyle oluyor "hayır! TGRT satılmadı, eldeki fazla kanal satıldı. Evin haşarı kızını verdik. TGRT isim ve kurum olarak durmakta. Nitekim TGRT Haber, TGRT FM, TGRT Pazarlama ve ötekileri yayınına, yoluna ve hizmetine devam etmekteler". İki yıl kadar evvel Türkmenistan'da Aşkâbâd'tan Merv şehrine Yusuf'u Hemedanî hazretlerini ziyarete giderken şoförümüz Devran adında bir Türkmen gençti. Bize TGRT Pazarlama'dan söz etti. Emin olunuz biz henüz adı geçen kanalı hiç seyretmemiştik. Fakat kanal oraya kadar uzamıştı. TGRT'nin bir dünya markası olduğu tartışılmaz doğrudur. Yılmaz Karakoyunlu, TGRT Haber'i beğenerek takip ettiğini söyledi ve şu mühim noktaya parmak bastı. "Satılan genel kanaldan sonra TGRT Haber mutlaka hamle yapmalıydı". Bizce de öyle. Bunu baba-oğul Örenler'in düşündüklerine şüphe yok. İhlas Finans'ın devamlı azalan borç yükü daha bir hafiflediğinde elde edilen tecrübelerin de ışığında başlatılacak büyük hamleler kimse için sürpriz olmasın. O gün Türkiye Gazetesi'nin bir milyon sattığını görür gibiyiz. İhlas, bu coğrafyaya çok büyük hizmetler yapmıştır. En büyük hizmeti aşırılıklardan uzak durup, durdurmasıdır. Şu günkü iktidar ve yönetimlerdeki mânevî payı asla inkâr edilemez. Kuzuluk, Armutlu tesisleri bile tek başına iftihar vesileleri.. Krizin o alevli günlerinde Enver Ören Bey, TGRT'de bir konuşma yapmış ve bir deyimi hatırlatmıştı "dürüst sallanır, fakat yıkılmaz!" İhlas'ın sembolü bereketli bir ağaçtır. Bir rüzgâr esti, ağaç sallandı, çürük olanlar uçtu, düştü, koptu, gitti. Hadi dostla düşman demeyelim ama yârla ağyâr ayrıldı Budanmış çınar şimdi daha taze, daha yeşil, daha gür. Dünya durdukça dursun.